Niye ağlar herkes içli, hüzünlü?
Bir kadın yas tutar niye, söyleyin?
Ruhuna dualar yollanan ölü,
Aranızda mıydı, sağ mıydı demin?
Kabirde toprağın taze kokusu
Geceleyin düşlerimle savaşan,
Yoksul ümitleri kıran, sen kimsin?
Her sabah, her akşam peşimden koşan,
Köşebaşlarında duran, sen kimsin?
Tanıdık gelmiyor buğulu sesin,
Bir yaprak süzülür usulca
Ardından bir yaprak daha...
Ve geride kalanlar,
Kendi sonlarını görür;
Aşağıda, boylu boyunca.
Hem gelsin diye beklersin,
Gelsin de göreyim.
Hem kaçarsın geldiğinde,
Köşe bucak.
Hem yanmak istersin,
Sen yalnızlık kadar güzelsin
Ben kalabalık içinde kaybolmuşum
Senin gözlerinde hayat... Alabildiğine...
Bense o gözlere tutkun pervane
Dudaklarında yarınların türküsü
Gözlerin buğulu, gül yüzün düşmüş
Kim kırdı kalbini, kim üzdü seni?
Ellerin üşümüş, boynun bükülmüş
Beyaz atlın yine gelmeyecek mi?
Umut ki incecik bir ip ucunda
Bir gün dönmek istersen eğer,
Yüzünde tebessümler olsun,
Dilinde hep aynı türkümüz...
Eş dost gelişini hayra yorsun.
Bir gün dönmek istersen eğer,
Ve son otobüs de gitti yavaşça.
Gelmemişti işte, boynu büküldü,
Elinde çiçekler tel tel döküldü.
Ve son otobüs de gitti yavaşça.
Düşünde görmüştü bir gece önce.
Nasıl tarif etsem bilmem ki onu?
Her yanı ormandır bizim ellerin
Tırtat’tan yukarı biraz çıkınca,
Dağları dumandır bizim ellerin.
Çık Hasandede’ye seyret Hacın’ı*
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!