Kadir Gecesi Melekler Rahmetle İnerler

Ali Kılıç Kakiz
277

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Kadir Gecesi Melekler Rahmetle İnerler

Kadir Gecesi Fazileti:

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan’ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Eğer belirtilmiş olsaydı, sadece o gecede ibadet edilir ve bundan sonra yavaş davranılırdı. Son on günde çok çaba sarfetsinler diye gizli kalması hikmetin icabıdır.
Hz. Peygamber s.a.v. Bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak;

“Siz Kadir gecesini Ramazan’ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayanız” buyurmuştur. Buhari, Müslim.

Şüphesiz ki bu ayda cereyan eden olayların haşmeti, görkemli oluşu, ilâhi hüküm ve taktirlerin yer alması, meleklerin yer yüzüne yağmur misali inişi, vazifeli meleklere ilâhi emirlerin tevdi edilmesi, kadir gecesinin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Katâde ve başkaları da dediler ki: O gecede işler kararlaştırılır, eceller ve rızıklar takdir edilir.

Cenab-ı Hâk:’ O gecede her hikmetli iş ayrılır.’ Duhân, 4 buyurmaktadır.
‘Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. (Melekler) Rablerinin izniyle her bir iş için inerler. ’Buyurulur. 97 kadir, 3-4
Cibril (a.s) ve diğer görevli meleklerin takdir edilen emirlerle inişlerinde ki hikmete gelince:
İnsanların rızıkları, ecelleri gibi mühim hususlar bu gece içerisinde meleklere bildirilir.
İbni Abbas Radîyallahû Anhûma der ki:
Görevli melekler, olacak olan vak'aları yazarlar. Rızıklara ait nüsha Mikâil Aleyhisselâm'a; zelzelelere, saikalara, çöküntülere ait nüsha Cebrail Aleyhisselâm'a, amellere müteallik nüsha dünya göğünün sahibi ve büyük melek olan İsrafil Aleyhisselâm'a; musibetlere ait nüsha da Azrail Aleyhisselâm'a teslim olunur.
Kadir gecesi öyle bir gecedir ki, Akşam namazından sabah namazına kadar, ehli semadakilerle, ehli arzda ki müminler, müsafaha eder el sıkışırlar, gecelerini kutlarlar ve selam verirler. Bu gecenin manevi havası tan yeri ağırınçaya kadar sürer. Ayette:

‘’Kadir gecesinin ne olduğunu bilir misin? ’’ 97 Kadir, 2
Kur’an da bu tarz anlatım tam 13 yer de geçmektedir. Burada ki hikmet ise, hükmün azametine, beşer aklının fizikötesi olay ve hükümlere yalnız başına erişemeyeceğine işaret buyrulmuştur.
Mümin nefsinde ve ruhunda bu havayı teneffüs ederken uzuvlarında ve kalbinde sekinet bulur, onu melekler sıvazlamış olduğundan gönlü yumuşar, şeker şerbet içmiş gibi bir hal alır. İşte meleklerin el sıkışması budur. Melekler rahmet ve bereketle inerler bu geceye. Samimiyetle ve ihlâsla amel edenlere saygı ile kanatlarını sererler.

‘ O, tan yeri ağarıncaya kadar bir selâmettir’ Kadir, 5

Bu gece şerefi yüksek bir gece, çünkü Allah’ın sözlerinin indirilmiş olduğu bir gecedir.
Şerefli Cibril’den, şerefli melek vasıtasıyla, şerefli kitap, şerefli peygambere iniyor, şerefli sahabeye aktarılıyor. Çünkü Allah c.c. onlarla bu dini yükselti ve onlarla düşmanlarını susturdu. Şüphesiz doğru her zaman yücedir, yalan her zaman aşağı ve cücedir.
Üzerimizde ölçülmez Allah’ın lütuflarının sonsuz olduğu Ramazan ayı ki, onda bin aydan daha faziletli kadir gecesini içinde bulundurmaktadır.

‘Resulullah s.a.v. efendimize kendisinden önceki insanların ömürlerinin ne kadar olduğu bildirilince, kendi ümmetinin ömürlerini kısa buldu, uzun ömürlü olan diğerlerinin işledikleri salih amelleri işleyemezler diye düşününce, Allahü teâlâ Ona bin aydan hayırlı olan Kadir gecesini ihsan etti.’ Muvatta Malik

Resulullah s.a.v. ve ashabı çok sevindiler. Kadir gecesinde, teravih namazı, teeccüd namazı tespih, dualar, sahur ve seher aydınlığı çok mühimdir. Her müslümanın kabul olacak bir duası vardır. Kadir gecesi bir ömre bedel emsalsiz bir gecedir. Şeytan o gece kötülük yapmaya güç yetiremez.
Bu gecede, oruçlunun ağız kokusu makbul, ameli makbul, niyeti makbul, duası makbul.
Peygamberimize sâlat ve selam olsun, yol göstericimiz iki cihan güneşimiz,hadislerinde buyuruyorlar ki:

‘Şüphesiz ki Ramazan ayı ümmetimin ayıdır,Bir Müslüman yalan söylemeden ve gıybet yapmadan oruç tutar, iftarını helâl rızkla yapar, farzları gözetip yatsı ve sabah namazlarına giderse, yılanın derisini değiştirip çıktığı gibi günahlardan kurtulup çıkar.’ Et tergıb.

* Resûlullah s.a.v şöyle buyurmuş: ‘O gecenin hayrından mahrûm kalan gerçekten mahrûm kalmıştır’. Neseî.

* Aişe'nin (r.ah.) naklettiğine göre:
Resulüllah (a.s.) : 'Kadir gecesini Ramazanın son on günü içinde arayınız' buyurmuştur. Müslim'

* Ramazan ayının fazileti hakkında, Peygamber Efendimiz s.a.v. bir hutbesinde şöyle buyurmuşlardır: “Ey insanlar! Büyük ve mübârek bir ayın gölgesi üzerinize düştü. Bu ay içerisinde, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Bu ayda Allah, gündüzleri oruç tutmayı farz kıldı, ben de bu ayın gecelerinde teravih namazını size sünnet kıldım…’’ Terğîb ve Terhîb.

İtikafa Girmek:
* Sahabe-i kiram şöyle naklediyor: Rasulullah Efendimiz, Ramazan’ın son on gününde geceleri ibadetle geçirir, aile fertlerini uyandırır ve hayırlı işlere koyulurdu. İbi Davud.
* Ebu Saîd r.a. anlatıyor: 'Biz Hz. Peygamber s.a.v.'le birlikte Ramazan'ın orta on gününde i'tikafa girdik, yirminci günün sabahı olunca eşyalarımızı (evlerimize) taşıdık. Resûlullah s.a.v. (bir hutbe irad etti ve) sonra şunu söyledi: 'İtikafa girmiş olanlar, itikaf mahallerine dönsünler. Zira bu gece bana Kadir gecesinin hangi gece olduğu gösterilmişti, sonra unutturuldu. Siz, son onda ve tek gecelerde arayın. Ayrıca bu gece kendimi su ve çamur içinde secde eder gördüm.' Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) itikaf mahalline dönünce, o günün sonuna doğru hava bozdu. Mescid o sıralarda (üzeri dallarla örtülmüş) çardak şeklindeydi. Hz. Peygamber s.a.v. 'in burnu ve burun yumuşağı üzerinde su ve çamur bulaşığını gördüm. Bu gece 21. gece idi.' Buhârî,
* Ebu Hüreyre r.a. anlatıyor: 'Hz. Peygamber s.a.v. Her Ramazanda on gün i'tikafa girerdi. Vefat ettiği yılda ise yirmi gün i'tikafa girdi.' Buhârî
* Hz. Aişe r.ah. anlatıyor: 'Resûlullah s.a.v. vefat edinceye kadar Ramazan'ın son on gününde itikafa girer ve derdi ki: 'Kadir gecesini Ramazan'ın son on gününde arayın'. Resûlullah s.a.v. 'dan sonra, zevceleri de itikafa girdiler.' Buhârî, Müslim.
* Ömer (r.a.) şöyle nakletmiştir: Sahabelerden bazı kimselere, rüyalarında, Kadir gecesinin, (Ramazan'ın) son yedi günü içinde olduğu gösterildi. Resulüllah (a.s.) onlara: 'Görüyorum ki rüyalarınız Ramazanın son yedi günü hakkında biribirine uygun düşmüştür. Artık kim Kadir gecesini aramaya kalkışırsa, onu Ramazan'ın son yedisinde arasın' buyurmuştur. Müslim'

* Kim Kadir Gecesi'ni, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır. Ebi Davud.
* Aişe annemiz r.ah, bir gün kendilerine: Ey Allah'ın Rasülü, şayet Kadir Gecesi'ne rastlarsam nasıl dua edeyim? Şeklinde sorunca, Peygamberimiz s.a.v. ona şu duayı öğretir:
(Allahümme inneke afüvvün tühıbbül a f v e V a ' f u anni) Ey Allah'ım muhakkak sen affedicisin, affetmeyi seversin beni de affet! Nesâî.
* Hadis-i şerifte bu manaya dikkat çekilir ve mü`minler duaya teşvik edilirler:
'Ramazan`ın ilk gecesinde Cennet kapıları açılır. Her gece sabaha kadar bir münadi seslenir: Günahlarının affedilmesi için istiğfar eden yok mu? Tevbe eden yok mu? Allah tevbesini kabul buyursun. Dua eden yok mu? Cevap verilsin. Kendisi için bir şey isteyen yok mu? isteği hemen karşılansın.' Müsned Ahmed

* Bir hadis-i şeriflerinde oruçluyu, duası reddedilmeyecek üç kişi arasında zikreden Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam şöyle buyururlar:
'Üç kişinin duası geri çevrilmez: Adaletle hükmeden hakimin, iftar edinceye kadar oruçlunun ve mazlumun. 'İbni Mace

* İbnu Abbâs r.a. anlatıyor:
Resûlullah s.a.v. şöyle söylediğini işittim:
İki göz vardır, onlara ateş değemez: Allah için ağlayan göz ile, Allah yolunda uyanık sabahlayan göz. » Nesaî.

* Abdullah bin Ömer`in (r.a.) rivayetine göre Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam, iftar vakitlerinde şu duayı sık sık tekrar ederlerdi:
'Ya Rabbi, her şeyi kuşatan rahmetinin hakkı için beni af ve mağfiret eyle.'İbni Mace

* Peygamber efendimiz, (Ramazanın son günü Allahü teâlâ, oruç tutanları affeder) buyurunca, Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, o gün Kadir Gecesi mi?) diye suâl etti. Peygamber efendimiz, (Bilmez misiniz ki, iş yapana, işi bitirince ücreti verilir.) buyurdu.Ahmed.

Sadakai Fıtır:
Allahü Teâlâ, bu mübârek ayda Onun şânına yakışacak, kulluk yapmayı ve Rabbimizin râzı olduğu, beğendiği yolda bulunmayı, hepimize nasip eylesin!
Az-çok sadaka vermeli! Sadakayı, isteyen dilencilere değil, isteyemeyen muhtaç fakirlere vermek gerekir. Şeytan düşmandır. Elbette malı hayra harcamaya mani olur.

* Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
İblis, en şiddetli adamlarını malını hayra sarf edene musallat eder. Taberani

* Kur'an-ı kerimde de mealen buyuruluyor ki:
(Şeytan, malınızı hayra sarf ettirmemek için sizi yoksullukla korkutup cimri olmanızı emreder. Allah ise, [sadaka ve zekat verirseniz] mağfiret, lütuf, bolluk vaad eder.) Bekara 268
Şeytanın vesvesesine aldanmayıp Allahü teâlânın vaadine koşmalıdır!

* Enes r.a' dan rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.v.'e; 'Hangi sadaka daha faziletlidir? ' diye sorulunca, 'Ramazan ayında verilen sadaka' buyurmuştur Tirmizi.

* İbn Abbas r.a diyor ki: Rasulullah s.a.v. sadakai fıtri oruçluyu boş ve anlamsız söz ve davranışların (kir ve pasından) arındırmak, haya dışı şeylerin (is ve izinden) temizlemek ve miskinlere yiyecek olmak üzere farz kıldı. Artık kim onu(bayram) nazından önce verirse, o makbul bir sadaka olur; kim de (bayram) namazından sonra verirse, o sadece sadakalardan bir sadaka olur. Ahmed.
* Ömer r.a' den şöyle dediği nakledilmiştir: Şüphesiz Rasulullah s.a.v. sadakai fıtrin insanlar henüz (bayram) namazından çıkmadan önce ödenmesini emreti. Ahmed.
* Rasulullah s.a.v. Ramazandan Ramazana fakir ve muhtaçlara verilmek üzere fıtır zekatını Müslümanlardan köle, hür, erkek, kadın, küçük ve büyük (nisaba malik olan) her kişi üzerine hurma veya arpadan bir Sa' (olarak belirleyip) farz kıldı. Ahmed.
* Ebü Said el Hudri r.a 'den rivayet edilmiştir, şöyle demiştir: Biz Peygamber (s.a.v) devrinde fıtır sadakasını yiyecek maddelerinden bir Sa' (ölçek) olarak verirdik. O zaman bizim yediğimiz arpa, kuru üzüm, hurma ve keş (yağı alınmış peynir) idi. Ahmed.
Bayram Sabahı:
* Enes bin Malik r.a: Rasulullah s.a.v Ramazan bayramı günü birkaç tane hurma yemeden, bayram namazına çıkmazdı. Ebi Davud.
Murecce' bin Reca da şöyle dedi: Bana Ubeydullah şöyle dedi: Bana Enes, Peygamber'in s.a.v. bu hurmaları tek adetli (yani bir üç beş şeklinde) olarak yediğini rivayet etti.
* İbn Abbas r.a: Allah'ın Peygamber'i s.a.v. ile Ebü Bekir, Ömer ve Osman r.a. ile birlikte fıtır (Ramazan) bayramı namazında hazır bulundum. Bunların hepsi de namazı hutbeden evvel kıldırır sonra da hutbeyi okurdu. Allah'ın Peygamber'i(s.a.v) , hutbeden sonra (minberden) aşağı indi.(Cemaat dağılmadan bilhassa kadınlar çekilmeden erkeklerin çıkmaması için) eliyle oturun diye işaret edip erkeklerin oturturken ki hali şu anda gözümün önündedir sonra erkeklerin saflarını yara yara kadınların saflarına kadar gitti. Bilal de beraberinde idi. Peygamber(s.a.v) :
Ey Peygamber! Mü'min kadınlar Allah'a hiçbir şeyi eş tutmamaları, hırsızlık yapmamaları, zina etmemeleri, evlatlarını öldürmemeleri, elleri ile ayakları arasından bir iftira düzüp getirmemeleri, herhangi bir iyilik hususunda sana asi olmamaları şartıyla sana bey'atlaşmaya geldikleri zaman hey'atlarını kabul et, onlar için mağfiret isteyiver. Çünkü Allah çok mağfiret edici, çok rahmet eyleyicidir (Mümtehine,12) ayetini okuyup bitirdi. Sonra: Sizler bu bey'at üzere sabit misiniz? diye sordu. İçlerinden kim olduğu ravice bilinmeyen yalnız bir kadın (ki kadınlar içinde ondan başkası Peygamber (s.a.v) 'e cevap vermedi: Evet ya Rasülallah! dedi. Rasulullah (s.a.v) : Madem ki öyledir, sadaka verin buyurdu. Bilal elbisesini yayıp; Babam anam size feda olsun! Haydi gelin atın dedi. Onlar da halkalarını, yüzüklerini Bilal'in elbisesi içine atmaya başladılar. Buhari.
İnanıyoruz ki Allah’a misafir olmanın ikramı sonsuzdur. Aklın ve hayallerin ötesinde bir lütuf deryasıdır. Mümin daima sabır ve taatda Allah ‘a daim ve sonsuz olmalıdır. Sabrın ve itaatın dünyevi tarafı acı, ahiret tarafı çok parlaktır. Efendimiz hadislerinde şöyle buyurmuşlar:

* ‘Alemde olup biten işler kaza ve kaderi ilâhiyeye bağlıdır. Vaktiyle olacak işlerde ecele etmekte fayda yoktur, Allah insanların acele etmesiyle acele etmez.’ Tirmizi.

Bu gece de, ikram edenin emekleri zayi olmaz. Bu geceler bize Allah’tan bir lütuftur. Duâlarla gözlerin yaşardığı, kalplerin okşandığı ulvi bir gecelerdir. Bu gecelerde koyun sağımı müddeti kadar, namaz kılmak, ibadet etmek, bir ay bütün geceleri sabaha kadar ibadetle geçirmekten daha kıymetlidir....
Yüreğimiz ibadetle çarpsın, gönüllerimiz coşsun. Gökleri aşarak gelen meleklerle ruhumuz yeşersin. Kadir gecemiz hayırlara vesile olsun, dünya ve ahiret çiçeğimiz olarak kalsın.
Ramazanın iftar ve sahurları bir başka sevinç, kadir geceleri, mü’minlerin engin gönüllerinde bir başka coşku. Kalbimdekileri dilime dökemedim Allah’ım. Bütün gece ve gündüzlerimizi kadir eyle Ya Rabbi! , Reyyan kapısından Cennete girmeyi bizlere nasip ve müyesser eyle Allahım!

Kaynaklar…….
Kuran-ı Kerim..
Muteber Hadis Kitapları..

Lessines/2005

Ali Kılıç Kakiz
Kayıt Tarihi : 30.9.2007 14:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ali Kılıç Kakiz