Kadir Gecesi (mevlidhan Kani Karaca)

ANILAR...ANILAR...ANILAR...

YALOVA'DA YAŞANMIŞTIR

KADİR GECESİ (KANİ KARACA)

1981 Yılıydı babamın Yalova'daki yazlık evindeydik. Sıcak bir temmuz akşamıydı, Ramazan ayındaydık ve o gece Kadir Gece'siydi.
Ramazan Bayramı için ben kızımla birlikte bir hafta önceden Yalova'ya annemlere gelmiştim. Ablam da üç çocuğuyla Ankara'dan tatile gelmişti. Yazlık evimiz çocuk sesleriyle şenlenmişti. Babam ve eniştem çalıştıkları için arife günü geleceklerdi.
Annem o aralar dizlerinden rahatsızdı ve ağrıları çok fazlaydı, yürümekte zorlanıyordu. Orucunu açtıktan sonra ilaçlarını içti. Akşam namazından sonra annemi biraz oyalansın diye televizyonun karşısına oturttuk.
İftar yemeğinden sonra ablamla birlikte sofrayı, bulaşıkları toplarken endişeyle konuşuyorduk:
"Abla annemin hali ne olacak. O kadar iğneler oldu, kaç çeşit ilaç hiç faydası olmadı. Çok üzülüyorum ne yapsak acaba?". Ablam:
" İlaçlar iyi gelmezse ameliyat olacak kardeşim, başka çaresi yok" deyince iyice canım sıkıldı.
Mutfakta işimiz bitince biz de salona geçtik. TRT 1 de Kadir Gece'si münasebetiyle okunan Kuran ve mevlidi siyah beyaz yayınla dinlemeye başladık.(Renkli yayın henüz her yerde başlamamıştı) Hepimiz başımızı örttük, çocuklarda bize bakıp kıkır kıkır gülüşüyorlardı.
Sıra mevlidi okumaya gelince ünlü mevlithan Kani Karaca gözünde siyah gözlükleriyle yerini aldı. O gür ve güzel sesiyle mevlidi okumaya başladı.
Ablamın ortanca oğlu (10 yaşlarında) televizyonun önüne geldi, şaşırmış bir halde ve gülerek :
" Aaaa hoca amca, niye gece vakti güneş gözlüğü takmış" deyince annem:
" Oğlum, uslu uslu mevlidi dinleyin " dedi, yeğenim sessizce yerine oturdu.
Annem elinde dizlerine süreceği ağrı kesici ilaçla dizlerinin ağrısından, oturduğu yerde sağa sola sallanıp duruyor, bir yandan da gözlerinden yaşlar boşalıyordu Ben yeğenimin yanına oturdum ve usulca çocuklara anlatmaya başladım:
"Bakın çocuklar, ben bu hoca amcanın hayat hikayesini okumuştum, size de kısaca anlatayım" deyince çocuklar, sevinçle yanıma oturdular.
Pür dikkat beni dinlemeye başladılar:
"Kani Karaca Hoca, 1930 yılında Adana'nın Adalı köyünde doğmuş. Henüz üç aylıkken inanılmaz bir olayla gözleri kör olmuş. Onun için siyah gözlük takıyor.(Olayın nasıl olduğunu çocuklar üzülüp korkmasınlar diye anlatamadım. İnt de yazıyor)
Yeğenlerim ve kızım beni dikkatle dinliyorlardı. Yeğenim merakla sordu:
"Peki teyze gözleri görmeden Kuran'ı ve duaları nasıl öğrenmiş?"
"İlk önce okulda öğretmenlik de yapan köyün muhtarından Kuran'ı öğrenmiş. Ezberi çok kuvvetliymiş, duyduğunu hemen ezberlermiş. Kısa zamanda sesinin güzelliği civar köylerde duyulmaya başlamış. 20 Yaşında İstanbul'a gelmiş ve musiki bilgisini de ilerletmiş. En ünlü musiki ve din hocalarından dersler almış. Çok çalışmış ve sınavların hepsini kazanmış. Sonunda Kani Karaca, İstanbul'un en seçkin en ünlü hafız ve Mevlithan' ı olmuş" diye anlattım.
Mevlidin sonuna doğru bir baktım, annem ağrıdan hem iki yana sallanıyor hem ağlıyor. Bir yandan da mevlidi dinliyordu.
"Anne ilacını sürsene dizlerine, niye sürmüyorsun?" diye sordum.
Annem mübarek geceye saygısızlık olmasın, mevlit bitince sürerim diye düşünmüş olacak ki hocayı işaret etti:
"Baksana kızım, mevlidin bitmesini bekliyorum" dedi.
Annemin ağlamasına çok üzülen yeğenim, gelip annemin dizlerini sevdi, masum bir ifadeyle:
"İLACINI SÜR ANNEANNE, HOCA AMCA KÖRMÜŞ. SENİ ORADAN GÖRMEZ, MERAK ETME" der demez annem birden gülme krizine girdi.
Günlerdir çektiği ağrılar yüzünden, iyice gerilen sinirleri boşaldı ve kendini kanepeye atıverdi. Katıla katıla hem gülüyor hem ağlıyordu. Annemle birlikte hepimiz yeğenimin sözlerine gülmeye başladık.
Annem ve biz kardeşler o kadar çok güldük ki bir ara annemin gülmesinden katılacak diye korktuk. Hemen yüzüne, başına su ve kolonya döktük, kendine gelince:
"ALLAHIM sen günahlarımızı affet, bu mübarek gecede güldüğümüz için bizi bağışla yarabbi" diye dualar etti. Daha sonra annem:
"Vallahi gülmekten ağrılarım geçti, siz çok yaşayın çocuklar" dedi.
Bu arada mevlit de bitmiş duası yapılıyordu, hepimiz ellerimizi açıp duaya katıldık.
ALLAH DUALARIMIZI KABUL ETSİN İNŞALLAH,
KANİ KARACA HOCAMIZIN DA RUHU ŞAD, MEKANI CENNET OLSUN.NUR İÇİNDE YATSIN SON YURDUNDA, ÇİÇEKLER AÇSIN TOPRAĞINDA.