Adını gecelerce daim andım
Sana her bakanı hep hain saydım
O gözlere, o boş sözlere kandım
Ecelim oldun yaşattın mı beni?
Bir bakışa, bir gülüşe aldandım
Şimdi de o kadar masum olsa
Annemin kucağından seyreylediğim insanlar
İşitirim hiç bitmeyen serzenişlerini
Ve riyakârca aldattıklarını birbirlerini
İnmek istiyorum dünya tuttu beni
Sana bilmediğin bir şey söyleyemem
Ağaçta asılı çiçek heyecanlandırmıyor beni
Kuşların terennümlerini dinlemiyorum
Ve eskisi gibi gece yarısı gelmiyorsun aklıma
Sana bilmediğin bir şey söyleyemem
Ateş yağmurunun kıvılcımları dağlıyor yüreğimi
Kabartıları elime batıyor acılarımın
Batıyor ve hatırlatıyor kendini benliğimde
Islatırken hüzünlü ezgiler hayallerimi
Önce kıpırtı, ve sonra darbeler
On dördümdeydim ilk öldüğümde,
Soğuk bir yaz günüydü haziranda,
Öldüğüme üzülmüştüm sevinçli günümde,
Senden ayrıldığımda on dördümde.
Koştum, durmadan koştum
Bacaklarım kopana kadar
Bana artık dur, diyene kadar
Koştum.
Koştum amaçsızca, hedefsiz koştum
Kışın sert suretini hissettim bugün.
Karlı dağlara, karanlık ormanlara yürüdüm.
Bir sigara yaktım,
Adımlarım ruhumun ağırlığıyla ağır.
Gözlerim hüzünlü, bir o kadar mağrur.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!