Parke taşlarıyla süslenmiş,
Köhne yapıların sıralandığı,
Uzunca bir sokağın içindeydi evimiz.
Şirin mi şirin,
Mavi boyalı,iki katlı o evde geçti gençliğim.
Sıcacık,içten
Dürüst ve namuslu insanlar yaşardı
Anılarımı bıraktığım o yerde.
Bir kadir baba vardı mahallemizde
Atmış beş yetmiş yaşlarında
Uzun boylu irice
Ve geçmiş yaşına rağmen dipdiri.
Her sabah evimizin karşısındaki
Asmalı kahveye gelir
Keyifle yudumlardı çayını.
Gider otururdum yanına.
Koyu sohbetlere dalardık çoğu zaman,
O anlatır ben dinlerdim,
O anlatır ben gülerdim,
O anlatır ben ağlardım
Hey canım
Nasıl da severdim onu.
Adını yazmış
Bütün mitinglere
Eylemlere
Direnişlere
Halkların eşitliğini savunmuş
Haklarını,özgürlüğünü istemiş,
Ve sokaklarda harcamış gençliğini
Bitmek bilmeyen kavgalarla.
Şiirlerde yazmış,makaleler
Mahpusta görmüş Kadir Baba
Ve malûm iskenceler..
Düşüncelere dalardı çoğu zaman
Daralırdı yüreği,
İçim yanıyor,yanıyorum der,
Ansızın kalkıp yerinden
Derin bir of çekerdi.
Sonra dönüp bana
Başlardı anlatmaya
-Bak oğul usulca dinle beni
-Bu vatan kurtarılırken
-ben çocuktum
-ama aklım eriyor
-beynim yetiyordu.
-güzel günler bekliyordu
-cumhuriyet çocuklarını
o mangal yürekli kahramanın geçtiği sokaklardan
bende geçtim
ayağının tozu silinmeden
meydanlarda haykırırken o
gelecek için
yeni kuşaklar için
yani sizin için oğul
bende vardım binlerce insanın arasında
çocuk başımla
şimdi ise meydanlarda
kalleşçe oyunlar oynanıyor
bu namussuzlar bu şerefsizler
yalanlarıyla boğuyorlar bizi
her gün birer parça koparıyorlar
beynimizden
ciğerlerimizden
atalarımızın kanlarıyla besleyip
binlerce şehit vererek kurduğu bu vatanı
şimdi bu köpekler o şaşalı gecelerinde
içkilerine meze yaparak ecnebilerin
sofralarına sunuyorlar acımasızca
vatan gidiyor elden derken
nasılda dolardı gözleri
iri kocaman gözleri Kadir Babanın
sonra yerinden kalkıp
alnımdan öper
ağır aksak adımlarla
evinin yolunu tutardı
öylece bakardım ardından
biraz hüzünlü,oldukça hayran
günlerim onu dinlemekle geçerdi
söylediği her sözle
anlattığı her olayla
yeni yeni tohumlar serpiyordu beynime
ufkumun kapılarını o iri elleriyle açıyordu
aman Allahım
ne büyük bir hazdı bu benim için
baharın
kuş sesleriyle seviştiği bir sabah
aldım ölüm haberini Kadir Babanın
zaman durulmuştu
sanki bir oyundu yaşananlar
ve birazdan alkış sesleriyle inleyecekti salon
bir daha oynayacaktık bu oyunu bir daha
zaman vurulmuştu
caddeler suskun
insanlar suskun
parke taşlarıyla süslenmiş sokağımızdan
bir tarihi
şerefli bir insanı
yani
o ihtiyar delikanlıyı uğurladık
hoyratça akan göz yaşlarımız arasında
son kez gittim
evimizin karşısındaki o asmalı kahveye
demlice bir çay söyledim
ve yeminler ettim Kadir Baba
şu körpe beynime serptiğin tohumları
namusumla şerefimle büyütüp
yüzünü ak tutacağıma
Kayıt Tarihi : 14.2.2012 23:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!