1961 yılı Ankara Ayaş doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Ayaş'ta okudum. 1984-1985 öğretim yılında Ankara Üniversitesi DTCFTürk Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldum. Halen bir kamu kuruluşunda çalışıyorum. Arşivcilik konusunda kamu yayınları olarak basılmış ortak çalışmalarım mevcuttur.
Dün ikindi vakti Çankaya’dan baktım
Gümüş rengine boyanmıştı Ankara
Akşam, al renkli tül elbisesini giyince
Bir muhteşem şehre dönmüştü Ankara
Zaman geçti, devran değişti, habersiz
İşler kesat gitti, ürünlerse, bereketsiz
Bu arada nice ocaklar söndü, çaresiz
Niceleri ağladı hıçkıra hıçkıra, tesellisiz
İşte böylesine üzgün, kederli ve ümitsiz
Aydınlıklara gebe, sancı dolu ve keyifsiz
Her gün güneşle batıyoruz, güneşle doğuyoruz
Var mı ötesi?
Batmaklar, karanlıklar tat vermiyor
Ölüm, her gece kız kardeşini gönderiyor koynumuza
Reddedemiyoruz, helalinden sarılıyoruz hiç sektirmeden birbirimize
Sabaha kadar bir muhabbet, bir muhabbet
Her şeyin bir hal dili vardır
Dikkat etsen çok şeyler anlatır sana
Kimi zaman rengiyle gelir dile
Kimi zaman boyun büker bakana
Bu yıl güneş çok öfkeli bize
Kara bulutlarsa hepten dargın
Yaş olan ne varsa kurudu
Rahmet çekildi üzerimizden
Hararetten yandı içimiz dışımız
Hüda özenip yaratmış ayı
Ay aydınlattı dünyayı
Hayatımda en tatlı rüyayı
Sende gördüm mehtabım
Vardım sessizliğin tadına
Gök gürledi, şimşek çaktı
Korku, endişe ve dehşet salarak
Rahmet yüklü bulutlardan yağmur
Şefkatle bir bir iner sağanak sağanak
Ruhumun bayramısın,
Gönlümün tek solmaz çiçeği
Leblerim kâr etmez
Yüreğimden öp beni
Ceylan gözlüm,
Neler oluyor sana böyle birden bire?
İstanbul havası gibi değişiverdin,
Kara bulutlara döndün yine…
Önce şimşek çakan bakışların,
Sen iyi değilsin iyilik meleğim
Her imdâd edene koşamazsın
Feryâd denizinde coşamazsın
Kendini yok yere üzüp duramazsın
Sen iyi değilsin iyilik meleğim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!