Türkçe Öğretmenliği öğrencisiyim.
Çocuğunun önüne oyuncakları dökerek odasına kilitleyen diğer odada dizi izleyen aptal annedir Türkiye.. Eşini izinsiz bir yere göndermeyen ama kendisi fink atan kocadır Türkiye. İşçisinin mesaisini kesen altına son model araba çeken işverendir Türkiye. Hırsızlara tapan, katilleri kahraman yapan adaleti, ahlakı, namusu bacak arasında arayan namussuzdur Türkiye. Faiz ile yaşayan, cuma namazı kılan vicdanını cüzdanına değişendir Türkiye. Hutbelerinde vatan millet bayrak kutsayan, cenazeleri ayıran, kelle başına ödül veren zalimdir Türkiye. Dükkanların, kahvelerin önüne oturup kadın kalçası süzen, ezan okununca tv sesi kısan mallıktır Türkiye. Cahilini şımartan, aydınını öldüren, düşünenleri istemeyen sorgulayanları itibarsız kılan ucubedir Türkiye. Avm'ler ile çağ atlayan, parasız geçemediği yollar ile övünen, madenlerde pisi pisine ölen en büyüktür Türkiye. Hibrit tohumla tarımı bağımlı hale gelen, parçasını vermeseler uçak kaldıramayacak olan, ürettiği tek bir teknoloji olmayan tek büyük ülkedir Türkiye. Katliam günlerini Milli Bayram yapan, Milli Eğitimle milli mallar yaratan, Din ile devlet kutsayan, İnsan canı ve emeğini gasp eden Milli liderler Şefler Şeyhler ile milli davarları güden Küresel sermayenin yalakasıdır Türkiye. Bunlarla övünen bir toplum yaratmak elbet büyük başarıdır Ne kadar övünsek azdır. Tek devlet Tek bayrak Tek dil Tek Mezhep Hayy Hitler bizden aldı necaset. O ucuz işçi, elverişli köle, vergisini veren kuzu, bağımlı köylü, sokakta kalan çocuk, dayak yiyen öldürülen kadın, sürünen ama sömüren erkek. Yok yok onlar insan değilki!!
Alıntı (Nesrin Arıkan)
Son zamanlarda dünyaya, hayata ve insanların bakış açım ziyadesiyle değişmiş durumda.
İnsanlara hayatın önlerine getirdiği buhran gerek ekonomik sebepler gerekse sosyal sebepler onların hayattan ve yaşayış biçimlerinden nefret etmelerine yol açıyor maalesef.
İnsanların kendilerinden bile tiksindiği, bıktığı gözler önünde.
Dünyanın, hayatın ve bilhassa insanların iyi olacağına dair umudum sol yanımdaki cevahirin içinde saklı ve tazeliğini her daim koruyacaktır.
Anla halimden
Kurduğum cümlelerin fazlasını anla
Sarfettiğim bütün sözler birer yalandı
Yalandı sana vurgun olmadığım
Anla halimden
SENİ SEVMELİ
İçimde dünlerimden kalma derin sızılar
Bir tufan sonrasında durulur bütün kavgalar
Yüreğimi delirtir seni seçmeler
Hadi çık gel!
Sensiz darmadağınık uyurken bul beni
Bir hayal düşlerim
Kanatlı atlar olsun
dörtnala giderken
Bu dertlerin ortasından
rüzgarlarla
Çilelerim savrulsun
Bitmemeliydi...
Gitmemeliydim...
Bırakmamalıydım...
Bana olan sadakatini yitirtmemeliydim...
Şımarmamalıydım...
Ama;
Değersiz kaldı cümlelerimiz
Duygusuz oldu aşklarımız
Acımasız oldu kalplerimiz
Ve çoraklaştı vicdanlarımız
Bu köhneleşmiş dünyada
Ne ara böyle benliğimizden
Teninin sıcaklığı heyecanlandırmıştır hep beni.
Gel uzan yanıma,
yüzünü avuçlarıma ver.
Uyut beni,
tatlı tatlı rüyalara daldır yine,
elimi kalbine koyayım.
O’nun olmadığı yerlere
Gideceğim
Güneş’in onunla doğmadığı yerlere gideceğim
Masmavi gökyüzünün altında onu düşünemeyeceğim yerlere gideceğim
Sorma işte nereye diye uzak çok uzaklara gideceğim
Belki de öyle avunurum onun yokluğuna.
Ve sen gittin… içimde oluşan o korkunç boşluk; cehennemin hepsini kaplayabilirdi.
Senle birlikteyken hissediyormuşum bir kalbimin olduğunu, bir duygumun olduğunu
Ve bu şehirde anlamlı olduğumu.
Sen gittin gideli birkaç saat olmadı ama ben de bir yıl olmuş gibi.
Her mihnete razıyım yeter ki sen gitme içimden.
Gitme...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!