Doğur,besle,büyüt savaşa gönder.
Mutlu ana yoktur?
Her savaş haberinde…
Dayanılmaz acılar gebe bedenimde
Hiçbir ümit kalmadı doğmamış bebeğim için
Anasının doğduğu dünyadan
Daha beter bir dünyaya gelecekti.
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
çok anlamlı çok ağır...konunun ehemmiyeti tartışılmaz...bu daha çok nesir işidir...çünkü daha özgür olmalı kelimeler...şiirde biraz daha kelime avı olduğundan ve imge kaygısı taşındığından böyle bir konuyu şiirselleştirmek zordur...bilgi ve birikim dışında beceri ve hakimiyet yeteneği ister...
uzun olmasına rağmen tamamındaki senkron ile bölümler arası bağıntı ve ahenk şiiri okunur cazip kılmış...ve uzun şiirin yoran tarafını da almış...kaleminiz daim olsun..saygılarımla....
Şiiriniz çok etkileyici, gerçek hayatlar kadar..
Tebriklerr...
KUTLARIM SEVGİLİ ŞAİR.
Binlerce tam puan.
Tekrar sayfanızda olacağım, buraya gelecek yüreğim biliyorum.
sevgi ve selamlarımla.
tebrikler selda kalemin ve o güzel yüreğin hiç susmasın....
Kadının kadına ettiğini kimse etmedi. Göz önünde! olan kadınlarımızı görüyorsunuz sanırım. Kadın önce kadını,sonra erkeği eğitmeli.ana olarak. Bunlar çok uzun tartışılacak konular,bugün için çözüm getirir mi bilinmez. Ama bir yerden bir şekilde başlamak lazım. Sosyolojik konuları irdelemenizi ayrıca tebrik adiyorum. S elamlar. Birol Hepgüler.
dünya 'kadın' kelimesini çok kullanıyor oysa sade ülkemizde değil en modern ülkelerde ya da en modern ülkelerde de kadın hala geçmişteki yerindedir...şiir akıcı bir o kadar yırtarak boğazdan aşağı inen büyük bir lokma gibi oturmuş mantığa...
hakı olan sesi duyulması gelen bir şiir...
dünyayı değiştirmesi gelen ana tema olan kadın bence silkinişini kendi devrimini beyninde yapmalıdır...
yoksa biz şiirde göreceğiz, sadece söylemde kalan olarak kalacak...
dediğim gibi emeği var olan bir şiir alkışlıyorum...
Bizi Filistin askılarına asarlardı acaba şimdi pantolon askılarınamı asıyorlar...şakası bile acıtıyor ama insanlık suçları devam ettiği müddetçe bizde daha fazla düşünmeye devam edeceğiz. işimiz bu.
sevgi ve selamlar.
Bu kadar silikonlu,botokslu ve porselenli olmaya hakkımız yok...
Biz kadınız,daha önemlisi de anayız.
Erkeklerin gözlerini doyurmaktan kazandığımız paralar
Yetsindi artık doyursundu gözümüzü,
Aramızda dolaşan
Akşam eve gidince çocuğunun başını okşayan
Hiç bir ölüm üzerine sinmemişçesine karısıyla sevişen
İnsan kasaplarının gönlünü etmekten vaz geçmeliyiz artık.
Biz kadınız dahası anayız.
Savaşları ancak biz durdurabiliriz.
Bizim çoşkun sel gibi çağlayan sevgimiz.
Dünyayı ancak biz değiştirebiliriz.
toplumun derinliklerinden dizelere yansıyan gerçekler bunlar kaleminiz ve duyarlı yüreğiniz bir çok şaire örnek...tebrikler...
konserin etkisi gitmemiş hala:))) ama duyarlı şiirini gerçekten kutluyorum ....iğrenç kanallarda ki proğramları çocuklara seyrettirmemk lağzım....haberler asla yemek yiyemiyoru korkunç haberlerden...yasklanmalı tüm kaz cinayet haberleri ve kadının ahmakça sesleri....ama duyan kim....sevgilerimle
Seldacığım bu güzel şiirine yorum yapamıyorum sadece muhteşem bir şiir okuduğumu söyleyeceğim kutluyorum bu dizelerini ama en kısa zamanda da kolllarını sıvayıp kitabını yazmanı bekliyorum onu ilk alan ben olucağım .ALAŞARA IŞIK
Bu şiir ile ilgili 22 tane yorum bulunmakta