iki gece öncesi aşkların son durağında bırakmıştı gözyaşlarını
üzeri kir pas içinde nefretler vardı saçlarının arasında
gittiği tüm bedenler birer ceset gibi serilirdi sabaha doğru
adını koyamadığı hüzünleri gece karanlığında peşine takılır giderdi yalnızlıklara
ve işte tam da o sırada çalardı müzik
kırılgan bir masalın son senfonisi gibiydi yüreği
hiç olmayan gidişler
Yoklama defterinden tanımadım sizi,
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda
Devamını Oku
Benim haylaz çocuklarım
Sınıfın en devamsızını
Bir sinema dönüşü tanıdım
Koltuğunda satılmamış gazeteler
Dumanlı bir salonda