Ciğerleri kararıncaya dek özlüyordu kadın
Susuyordu kadın
Ayak izinde kan,
Sürülmemiş yüzünün toprağında kıtlık,
Elleri talan
Gözleri viran.
Yürüyordu antik düzlüklerde
Ölü çığlıkların platosunda
Ses versin umut
Yağmurun kulaklarına dökülsün ıslak.
Konuşursa ziyan
Giderse yangın
Bekleyenin şehri tarumar
Dilinde çok katman ahı var
Kadınlar bu
Hergün darağacı yalnızlıklara mahkûmlar
Ürkek büyüyorlar izbe sokakların göz yuvarında,
Sürgüne sığmış türküleri
Kabuk deşen sessizliği
Beline umudu kuşananlar aşkına
Çoğalsın heyelan öfkeleri
Ayın üstüne gece çökmüş
Göğün kuşağı çözülmüş
Kadınlar ki,
Lügatları terkedip yüzlerce dağı komuta etmişler!
Yüzü kadar çatlamış duvar dipleri mesken
Tarlada birer ırgat umut ekip biçen,
Sırtında peygamberler büyüten
Bazen de yüzü güneşe dönmüş bir duadır Laleş'te
Kestirilmeyen fersahlara kırk gemi yükü kadar ağıt gönderen
Kaç boşaltılmış köyde kaç iltica şehrinde
Kovulmuş nehirlerin hikayesini yüreğine nakşeden
Bir engizisyon mahkemesinin cadısı
Köprünün orta yerinde naletinden asılan bir çağın vebasıdır kadın.
Kayıt Tarihi : 14.12.2018 12:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!