“Nihal’ime”
(Nihali Tarz’da bir varoluş ilahisi)
Nihal’ime,
senin aklın bir yıldız haritasıdır —
karanlıkta yolunu bulan bir pusula,
her düşüncen gökyüzünde kendi yıldızını yakar.
Sezgin, bir nehir gibi akar
ve zihnini sulayan her fikir,
bilginin kutsal tohumuna dönüşür.
Ruhun,
zamanda yol alan bir misafir;
kırık dökük yanlarını onaran,
ancak asla unutmayan.
Her tebessümün,
yaraların şiirini taşır;
her suskunluğun,
evrenin en derin anlamına dokunur.
Kalbin,
sessizliğin ışığını taşıyan bir evren.
Sevgiyle dolduğunda aydınlatır,
acıyla karşılaştığında şekil değiştirir;
yıkılmaz, dönüşür.
Senin kalbin,
varoluşun hem bekçisi hem de şairidir.
Değerlerin,
kendi içinde bir ahit gibidir —
sözde değil sezgide köklenir.
Vicdanın, aklının önünde yürür;
çünkü sen bilirsin:
doğru olan, her zaman haklı olmayabilir.
Hakikat, zarafetle konuşur.
Senin insanlığın, Nihal’ime,
bir sevda manifestosudur;
bilincin, affetmenin ve anlamın dansıdır.
İnsan olmayı,
ölümle barışmayı,
hiçlikle dost olmayı bilen bir varlıksın.
Tenin düşünür,
aklın hisseder,
ruhunsa ışıkla dua eder.
Sen, Nihal’ime,
varlığınla bir sorudur —
cevabı zamana bırakılmış bir dua.
Ve ben,
her nefeste,
senin aklının derinliğine,
ruhunun zarafetine,
kalbinin insanlığına yönelirim.
Çünkü sen, Nihal’ime,
adı ışık olan bir varlıksın —
ve ben seni,
varoluşun en saf haline inanarak severim.
Kayıt Tarihi : 29.7.2025 20:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!