Şimdi size açıklayacağım üç olayı cesareti olan varsa dünyanın en çok seyredilen TV si önünde tartışmaya ve ispata varım.
İslâm’a tarih boyunca en büyük ihanetlerin yüzde doksanını yine Müslüman kimliği altında olan kişi ve devletler yapmışlardır. Ne Yahu- diler, ne Hıristiyanlar ne de dinsizler onlar kadar kötülük etmemişlerdir. En sağlam ipe gereği gibi yapışamadıklarından böyle olmuştur. Size onlarca örnek verebilirim ama aklıma gelen bir kaçını sıralayayım.
Meselâ Kerbelâ olayı. İki tarafta Müslüman değil miydi? Neyi bölüşemediler de yetmiş iki sahabenin kanı ile çöl kumları sulandı? Belki beş yüz metre yakınlarındaki gölden birer yudum su içmelerine bile müsaade edilmedi! Önce Hz. Hüseyin’i “Sana biat edeceğiz, gel Halifemiz ol” diye davet eden Küfe’liler neyin peşindeydiler de sırt döndüler? Hz. Hüseyin’in elçisi Akil’e ikindi namazında otuz bin, akşam namazında üç yüz kişiyle destek veren, yatsı namazında ise hiç kalmayan Müslümanlar kimin uşaklarıydı? Neyi bölüşemediler? Hz. Hüseyin’in, mübarek dedesi Peygamberimizin ve bizi bunca nimetin içinde yaratan Allah’ın hiç mi hatırı yoktu?
Müslümanlar şuurlu olmadıklarından genelde yezitlere hizmet etmişlerdir. Hâlbuki tek korkulacak ve kulluk yapılacak olan Allah’tır. O kötülük emretmemiştir. Cennet dünyayı cehennem gibi yapanlar yine geniş dünyaya sığmayan insanlardır. Bilgimiz dışında geldiğimiz dünya da Allah bizlere kitabı ve peygamberiyle aslında kurtuluşun yolunu göstermiştir, akıl vermiştir.
Tarih boyunca hiç devlet kuramayan Yahudilere toprak satan Filistinli Arap Müslümanların Kur’an-ı Kerim’den hiç mi haberleri yok- tu? Çünkü Kur’an-ı Kerim ayetlerinin üçte biri Yahudilerden bahsediyor Onların bizim gibi meal okumaya da ihtiyaçları yoktu. Dili bile aynı. Zaten yeryüzünün o zaman en bozuk topluluğu onlar olduğu için son peygamber aralarından çıkmıştır. Gerçi günümüzde onlara toprak satmayan mı kaldı? Allah akıbetlerini aynı etmesin.
1916 yılına kadar Osmanlının vilayeti olan Filistin ve Arap yarım adasında İngiliz casusların gayretiyle Müslüman Türklere yapılan ihaneti tarih boyunca hiç bir kâfir kişi ya da devletler (Haçlı orduları dahi) yapmamıştır. Bizim dört yüz yıldan fazla koruyup hizmet ettiğimiz kutsal Kudüs’ü dört yıl koruyamadılar. İngiliz casus Lawrens bile gözleriyle gördüğü yapılan vahşetlere şaşırmıştır. “Bu kadarını da beklemiyordum” diyor hatıralarında.
Medine’ye kadar hatta “Tren sesi mezarında Peygamberimizi rahatsız etmesin” diye özel bir sistemle döşediğimiz rayları bile birer altın karşılığı söken onlar değil miydi? Bir ray karşılığı bir altın alan ve az ileride öldürülüp altını uşaklık ettikleri İngilizler tarafından alınanlar Müslümanlar değil miydi? Hatta bizi kâfirlikle suçlayacak kadarda ileri giderek.
İki gözüm pınar oldu gel gayrı.
Elim değse akan sular tutuşur
İçim dışım yanar oldu gel gayrı.
Ayların sırtında yıllar taşındı,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta