Hayatımda karşıma çıkan en güzel şey diyordum senin için. Daha seni ilk gördüğüm anda işte erkek bu dedim. Kadınını gerçekten sevecek, onu çekip çevirecek, kanatlarının altında koruyacak.... zümrüt yeşili gözlerine hapsedip ona dünyaları verecek.
Ömrüm boyunca aradığım hep gerçek aşktı. Sonsuza dek seveceğim, sevileceğim yeri gelince onun için ağlayacağım, ölüp yeniden hayata bağlanacağım.... sonunda buldum demiştim. İşte beklediğim erkek, işte aradığım aşk. Uğruna her şeyden vazgeçebileceğim... işte sonsuza dek sevebileceğim.
Ama önümdeki barajları yıkıp içimdeki duyguların azgın nehirler gibi akmasını engelleyen bir şeyler vardı hep. Geçmişin hayaletleri gölge gibi üzerimizde dolaştıkça aşk daha karanlık ve soğuk gözükmeye başladı. O karanlıkta birbirimizi göremez olduk... kaybolduk. Zaman zaman seni göremesem de orda olduğunu bilmek bana huzur veriyordu. İnanıyordum ki bir gün üstümüzdeki bu karanlık gölgelerden kurtulacağız ve tıpkı tanıştığımız yaz gibi parlak bir güneş yeniden doğacaktı üzerimize. Onun için sabrediyordum. Onun için susuyordum. Çünkü bu aşka inanıyordum. Bu aşkın güneşi tüm karanlıkları aydınlatır sanıyordum. Oysa ki fark edemedim orada olmadığını. Aslında çoktan yoktun. Belki... belki hiç de olmadın.
Senin için yapamayacağım şey yoktu. sen hastasın diye ciğerimin yarısını seninle paylaşabilirdim. Ben hayatımın kalan yarısını seninle geçirebilirdim.... ama sen görmedin. Görmek istemedin. Ne olursa olsun pişman değilim. Evet sen belki gerçekten de bir ömür boyu sevilecek adamsın. Ama bu aşkı oldurmayan tek şey vardı...
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
tebrikler..
öfke,kırılganlık,sitem..
daha cesur olmalısın belki..
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta