Kendimi cam bir bardak gibi hissediyorum,
İsmi konulmayan şekli olmayan,
Pırıl pırıl tertemiz,
Kırılmamış, yıpranmamış ve
Aslında, hiç çizilmemiş bir halde,
Bin gurur ve ihtişamla,
Bir elden öbür ele iletilmiş,
sanki,
Sunulan göz alıcı ve hasarsız bir malmış,
Bu bardağı içine ne koyarsan alırmış,
Kırmadığın sürece,
Çünkü hiçbirşey hissetmezmiş,
Çünkü o, öyle yaratılmış,
Zaten hissetiği anda kırılırmış,
Doldurmuşlar, acıyı fütursuzca,
Zaten onun canı yanmazmış,
Doldurmuşlar, sıcağı olanca,
Kaynarlığıyla,
Ne haşlanır nede yanmazmış,
Doldurmuşlar soğuğu bütün
Ayazıyla içine,
Nede olsa üşümez, o hiç donmazmış,
Zaten o bunlar için yaratılmış,
Ama hiç tahmin etmedikleri bir anda,
Önce içinden çatlamaya başlamış,
Hiç kimse görmemiş,
Belki görmek istememiş,
Dayanabildigi kadar kulanılmak istenmiş,
Sonra büyük ve derin bir çatlakla,
Bir anda patlamış ve parçalanmış,
Parçaları etrafa saçılmış,
Şimdi ben o parçaları arıyorum,
Ama ne kadar toplarsam toplayayım,
Mutlaka o, kırıklarda izler kalacak,
Belki, parçalardan birkaçı eksik bile kalacak.
Kayıt Tarihi : 21.5.2011 09:08:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!