Kadınım sarı laleli kitapların arasında ...

Yüreğimin ıssızlığında cama kenetlendi gözlerim, dışarıda renk cümbüşü, her yerde kuş cıvıltıları, şafak yeniden sökerken kızıl haliyle maviler akıyor deryadan semaya doğru, az ötede ateş böceği konseri, ben her zamanki yerimde, ıslattığım camın gerisinde ruhumu saran aşkının eşliğinde sanki sessiz bir gemideyim
Biliyorum sevgilim; yine gece olacak ben gene senli düşüncelerle uykusuz olacağım ve gece nehirleri kapkara akıtacak, yıldızları doğurup fırlatacak, senli umutlarımı sunacak bana, çocukluktan kalma düşlerime daldıracak, senli düşlerimle yaşatacak

//Kadınım sarı laleli kitapların arasında bir aşk hikayesi anlat oğluna//

Yüreğimin ıssızlığında cama kenetlendi gözlerim, dışarıda hazan var hazin ağlar gibi, hüzünlü bir mart gecesi sabaha dönüyor,resmini aldığımda gece günü deviriyordu, kitap, lale ve hayatının erkeği oğlunla, bir buse veriyordun oğluna,bense kıskanıyordum, bilemezsin nasıl isterdim o buseyi yanaklarıma
Düşlerimde düşündüm seni,bir koltuğa oturmuş bir sevda masalı okuyordun kitaplarda, oğlun bacaklarına kıvrılmış düşlerine yatarken pamuk gibi zarif parmaklarınla saçlarıyla oynuyordun, sarı laleler raks ediyordu rüzgarın nağmelerinde, derinden bir keman sesi geliyordu, dingin ve büyülü, sen dinliyordun, ben her zamanki yerimde ıslattığım camın gerisinde, sessiz bir gemide seni yaşıyordum her saniye

//Kadınım sarı laleli kitapların arasında bir aşk hikayesi anlat oğluna//

Yüreğimin ıssızlığında cama kenetlendi gözlerim, dışarıda güzel bir hava var,bende ise yağmurlar damla damla yağıyorsun bana, şehirlerime yağmurlar yağıyor efsun kokulu, ulu bir çınar çıkmış yüreğimin kıyısından, ak bir örtüyle salıncağımızı kuruyorum aşk şehrine
Sen beni düşünme, oğlunun gül gibi yüzüyle, sarı lalelerle dolu olmalı günün belki tarih, belki felsefe okursun bütün gün,bir sevda masalı okursan birazda beni düşün, belki bir parka gidersiniz ulu bir çınarın gölgesinde sarı lalelerin arasında, bir sevda hikayesini okursun mavi umutlarda hazan rüzgarlarıyla gelen,yağmur gibi yağan,güneş gibi yanan,aşiyan bahçesine yuvasını kuran, sana şiirler yazan, sessizce aşk kokan bir adamı anlatırsın oğluna

//Kadınım sarı laleli kitapların arasında bir aşk hikayesi anlat oğluna//

Yüreğimin ıssızlığında cama kenetlendi gözlerim, sensiz nefes aldığım zamanları ömrümden siliyorum, tecrit edildiğim hücremde cehennem ateşlerinde yanarken soluksuz senin aşkının emekçisiyim ben, eşgalsiz intiharları silmişim özümden, gözlerimi mıhlamışım ya gönül haznene, ömür haneme yazılan düşsüzlüğüme yanıyorum.
Ferhat sabrında aşkı giyindim üstüme, Mecnun tadında hüznü yükledim heybeme, sevdan kanıyor yüreğimde ben kanıyorum yavaş yavaş içime,tozlu çekmecelerde saklanan gül gibi, her yaprağımda bir hikaye, her dikenimde bülbül ağıdı, güz sancılarımda hasret, hazanımda tek mısralık düş kokulu senlerim var beni
Hasretinin inadına yok sayıyorum zamanı, saatler mi, boş ver saatleri, nasılsa dudaklarımdan düşen her kelam seni seviyorum la düşüyor, nefesimden günahlı mevsimler doğurmadan vesikamdır nisan yağmurları kirpiklerimde asılı sevdan müebbetim
Derin acılarım varsın lal zemherilerde yargılasın beni, cam kırıklarımdan kanlar sızsın ezberimde kalsın gülüşlerim, sevdanla tütsülediğim kokularım, gözlerimin içinde saklı senlerim var benim

//Kadınım sarı laleli kitapların arasında bir aşk hikayesi anlat oğluna//

// Benim hikayemi anlat oğluna //