Ülkenin öncelikli sorunlarının arasından zaman zaman sıyrılıp kısa süreli de olsa gündemi meşgul eden konulardan birisi de kadına şiddet ve bu şiddetin önüne nasıl geçilebileceği konusudur.
Söz sırası geldiğinde pek çok uzman pek çok şey söylüyor, çözüm önerileri sunuyor, projeler üretip bunların hayata geçirilmesi yolunda bir takım işler içine giriyor.
Bu arada devlet de boş durmuyor tabi. Kendisine bağlı kurumlar vasıtasıyla problemin üzerine gitme konusunda eskiye oranla daha duyarlı davranıyor.
Sivil toplum kuruluşlarının her konuda olduğu gibi kadın şiddeti konusunda da duyarlı davranması ve bu duyarlılığın giderek ivme kazanması umut verici olmasına rağmen çözüm konusunda işin ana dinamosu elbette devlettir ama çözüm aşamasında asıl sorumluluk en temelde toplumun temel taşı olan aileye düşüyor.
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,