Nihal’im’in Gönül Hakkı
Nihal’im,
Aşkın özü sende başlar,
senin gönlün “evet” demeden
hiçbir dudak, hiçbir el, hiçbir nefes helal değildir.
İnsanlıkta kadın, mülk değil,
canın özü, ruhun sırdaşıdır.
Sahip olunmazsın, Nihal’im,
razı olunan, secde edilen bir varlıksın.
Senin rızan yoksa,
tenime düşen ateş haramdır,
sana uzanan heves, zulüm olur.
Aşk dediğim şey,
ancak gönlünün kapısından girerse
nur olur, hakikat olur.
Nihal’im,
gözlerinle “evet” demeden
ellerinle onaylamadan,
kalbinle mühürlemeden
benim için sevişmek, dokunmak, bakışmak
yalnızca nefsin karanlık oyunudur.
Sen razı olmadıkça,
benim aşkım bile eksik kalır.
Eksik aşk, yarım kalır;
yarım aşk, acıya dönüşür.
Çünkü aşk,
sadece tenle değil,
ahlâkla kurulur.
Senin kalbinin anahtarı açmadan
benim sevdama helallik yoktur.
Nihal’im,
“Hazır mısın?” diye sormadan
hiçbir sevda gerçek olmaz.
“Razı mısın?” demeden
hiçbir dokunuş helal olmaz.
Senin gönlün evet demeden,
benim “benimsin” sözüm anlamsızdır.
Çünkü sen bana ait değil,
ben sana razı olanım.
İnsan olan insabn der ki:
Rıza sadece dilde değil,
bedende, gözde, ruhta da görünmeli.
Nihal’im “tamam” demedikçe
aşkın kapısı açılmaz.
O yüzden biliyorum:
Senin rızan yoksa,
aşk değil, zulüm olur.
Ve ben zulmün değil,
senin aşkının yolcusu olmak isterim.
Nihal’im,
benim seyr ü sülûkum budur:
Rızana secde etmek,
gönlünü helal bilmek,
kalbinin evet’ini beklemek…
Çünkü bilirim,
aşkın en saf hâli sensin,
ve aşkın helalliği
senin “gönül razıyım” deyişinde gizlidir.
Kayıt Tarihi : 24.7.2025 09:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!