Kadın-erkek eşitliği üzerine
Kadın-erkek eşitliğini bireysel hak ve özgürlükler alanında sağlamanın, toplumun huzuru için ne kadar gerekli olduğu açık. Kadın ve erkeğin, biyolojik ve sosyal konum itibariyle eşit olmadıkları da açık… Kadınların, erkeklerden fiziki güç ve cesaret yönünden zayıf yaradılışa sahip oldukları da açık… Bu durumda, toplumsal huzur için eşitlik nasıl sağlanacak? Eski kefeli terazileri bilirsiniz. Bir tarafa tartılmak istenen ürün konur, diğer tarafa gram/kilogram cinsinden ağırlık konulur, duruma göre iki taraftan eşitlik sağlanana dek artırılır/eksiltilir. Şimdi farazi olarak kadını bir tarafa, erkeği diğer tarafa koyalım; eşitlemeye çalışalım. Eşitliği sağlamak için her iki taraftan ya eksilteceğiz, ya azaltacağız. Bunu yaparken her iki tarafın da hakkını yememek için azalan/artan değerlerin hesabını iyi yapmalıyız. İşte bu hesap bize kadın ve erkek eşitliğinde izleyeceğimiz yolu gösterecektir. Burada toplumun genel eğilimi ve geçmişten devraldığı geleneksel yapısı etkin olacaktır. Dini inançların çok önemli olduğunu da biliyoruz. Kadın ve erkeğin bireysel hak ve özgürlüklerde eşit olduğunu söylemiştik. Amacımız sosyal yaşamın her alanına eşitliği yaymak ise haksızlığa sebep olacak farklılıkları görmemiz gerekecektir. Bu konuda çok şeyler yazılır ama “Sözün tesiri kısalığındadır” düsturu ile hareket etmek ve kısa örnekler vermek isterim.
Erkekler askerlik vazifesi yapıyor; şehit oluyor, gazi oluyor! Bu vazife yapılmaz ise kadınlar da esir oluyor! Erkekleri doğuran kadınlar değil mi? Demek ki bir yardımlaşma ve vazgeçilmez bağ var. Biri olmaz ise diğeri eksik oluyor veya yok oluyor.
Kadınların biyolojik zafiyetinden faydalanıp onlara haksızlık eden erkekler olduğu gibi, erkeklerin sosyolojik zafiyetinden yararlanıp haksızlık eden kadınlar da elbet var…
Bir kadın ile bir erkek tartışıyorlardı. Erkek kadına (konuyu bilmiyorum) bir şeyler söylemeye çalışıyor, kadın ise ağzına geleni pervasızca söylüyordu. Bir ara kadın, erkeğe “Bir kadın ile tartıştığının farkında mısın? Ben yine insaflıyım; üstümü başımı parçalasam, çevredeki insanlar seni ırz düşmanı diye bir güzel döver! ” Zavallı adam belki de haklıydı…
Diğer taraftan bir kadın hastaneye gidiyor. Birçok tahlil, röntgen, vs. Gerek duyulacağından, herhangi bir sıkıntıya maruz kalmamak için (başı döner, bayılabilir) arkadaşını da götürüyor. Daha ilk adımda arkadaşından ayrılması söyleniyor. “Hastane personeline güvenmiyor musunuz? ” deniyor. Sanki güvenmeye mecburmuş gibi…
Okulda, erkek arkadaşlarına veya erkek öğretmenlerine karşı, kişisel savunma fırsatı verilmeyen kız öğrencilere yapılan haksızlığa ne demeli?
Kadın ve erkeğin eşitliği, esas kişisel hak ve hürriyetlerini savunma alanında gereklidir.
Saygılarımla.
Kayıt Tarihi : 3.9.2007 05:01:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Ahmet Bektaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/09/03/kadin-erkek-esitligi-uzerine.jpg)
Lakin fiziksel güç ön plana çıktığından genellikle ERKEKLER egemen güç olmuşlar ve bu durum devamiyetini sürdürmekte.Bir kadın ne kadar ZEKİ-AKILLI olursa olsun erkeğin egosuna dayanan baskılarına maruz kalmakta önce psikolojik baskılar ardında dayak.Bu konuda yığınla ata sözleri var.....Yani erkekte (Toplumun ahla ki değerleri hariç)sınırsız özgürlük kadında kadınlığı söz konusu.-Sen kadınsın yapamazsın,düşünemezsin,konuşamazsın,beceremezsin sen şöyle kenarda dur ben bunların hepsini senin yerine yaparım.Daha yığınla trajik komik hadiseler.Tabi ki yaşanılan nahoş çarpıklıklar her ikisi içinde kabul götürür yanı olamaz.Ağabey bu konu hakkında ki duyarlılığınızdan ötürü sizi kutluyor o güzel yüreğinize sağlık dolu yaşamlar diliyorum.BEYLER isimli bir şiirimle noktalamak istiyorum.
BEYLER
Ateşler yaktınız ağrı dağına,
Çöl aşıp,dağ deldiniz ne uğruna?,
Ne oldu o Ferhat,Mecnun ruhuna?
Hani KADIN eş,gönüldaştı BEYLER?
Kadın için ölüp öldürdünüz,
Bazen Habil bazen Kabil oldunuz,
Aşılmaz dağları mekan tutunuz,
Hani KADIN eş,gönüldaştı BEYLER?
Sıpa,sopayla unuttuk sevmeyi,
Bırakın'kaşık düşmanı'demeyi,
Boyunduruklara alıp koşmayı,
Hani KADIN eş,gönüldaştı BEYLER?
Ha gayret,bilenini,z ver mı biz kimiz ?
Sahi melek mi şeytan mı;biz neyiz ?
İnsan mı,köle mi var mı bileniniz ?
Hani KADIN eş,gönüldaştı BEYLER?
Bırakın kemikleşmiş her yalanı,
Verin kadına özveri,güveni,
Kim sever,ister yolunu yitireni,
Hani KADIN eş,gönüldaştı BEYLER?......FERİDE BEKTAŞ
TÜM YORUMLAR (2)