Kadın Dokuz Candır Şiiri - İbrahim Şahin 2

İbrahim Şahin 2
532

ŞİİR


24

TAKİPÇİ

Kadın Dokuz Candır

KADIN DOKUZ CANDIR
( TEKSTİLCİ LATİFE 35 yaşında bir tekstil işçisi. Yıpranmış, saçları beyazlamaya başlamış. Makyajsız. Tek lüksü başındaki başörtüsü)
TEKSTİLCİ LATİFE:(Sabah kalkar kahvaltıyı hazırlar. Çocuklarını kaldırır. Çocuklarını yedirir, içirir, giydirir)
Çocuklar sıraya dizilir:
-Ane, bana harçlık
- Bana da.
- Bana da.
(Anne hepsine tek tek harçlıklarını verir.)
BABA:
- Bana sigara parası
(Kadın verir 10 Tl)
BABA:
- 5TL ÇAY PARASI
( Kadın bakar cüzdanına son bir 5TL. Boynunu büker verir beyine)
(Kadın çocuklarını tek tek öper yollar okula.)
TEKSTİLCİ LATİFE:
(Beyinin pantolonunu ütüler. Beyini işe yollar.)
(Aynanın karşısına geçer süslenir.)
TEKSTİLCİ LATİFE
(İşine gitmek için yola çıkar.) Yolda tacize uğrar:
- Abla ne bu telaş, işe mi geç kaldın?.
- Abla, bir sakal parası.
- Abla, bir öpücük.
(LATİFE duymaz söylenenlerin hiçbirini, aldırmaz söylenenin hiçbirine. Latife alışkın tacize, küfüre.)
(Latife minibüse biner büker boynunu)
- Şoför evladım, cüzdanımı evde unutmuşum. Bir daha binişte veririm.
ŞOFÖR:
- Abla, paran yoksa E5’e çık.
- (Minibüstekiler aldırmaz Latife’nin uğradığı hakarete. Yer bulup oturanların elinde telefon, kulağında kulakçık. Ayaktaki genç kızlar poposunu koruma mücadelesinde, gençler dokunma mücadelesinde. Minibüste çalınan parça)
Yazıklar olsun, yazıklar olsun
Kaderin böylesine, yazıklar olsun
Her sey karanlık, nerde insanlık
Kula kulluk edene yazıklar olsun.

Batsın bu dünya, bitsin bu rüya
Ağlatıp da gülene, yazıklar olsun
Dolmamış çileler, yaşanmamış dertler
Hasret çeken gönül, benim mi olsun.

Türküyü sanki söyleyen Gencebay değil Latife. Latife Türkünün her sözünde kendini bulur, yanağında gözyaşı damlaları belir.)
TEKSTİLCİ LATİFE:( İşe 5 dakika geç kalır. Patronundan azar işitir)
LATİF:
- Latife Hanım, altın gününe gelmiyorsunuz. Yarın 1 dakika geç kal, bak ben sana ne yaparım.
TEKSTİLCİ LATİFE :
- Kapının dışına koyarsınız latif Bey. Hem koyar hem oyarsınız
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Ağlar, için için, döker gözyaşını siler geçer makinasının başına.
Yığılır önüne kucak kucak kumaşlar. Latife diker. Kuçak kucak kumaşların biri gelir biri gider.
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Çay molasında kimi görmüşse )
- Cüzdanımı evde unutmuşum, bana bir yol parası…
İŞÇİ KIZ:
- Son parama sigara aldım.
OVERLOKÇU:
- Bozuğum yok.
ÜTÜCÜ:
- Sende varsa bana ver.
SON KONROLCÜ:
- Ben vereyim.
TEKSTİLCİ LATİFE: (Evine gitmek için düşer yola. Tacize uğrar.)

TEKSTİLCİ LATİFE: (Mutfakta. Mutfakta bulaşık boyunca. Başlar yıkamaya)
KIZI:
- Anne, Annee!
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Koşar eli sabunlu)
- Abim saçımı çekti.
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Oğluna döner)
- Yapma oğlum.
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Başlar bulaşıkları yıkamaya kaldığı yerden)
OĞLU:
- Anne, anne!
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Eli sabunlu gelir)
- Ne var oğlum?
OĞLU:
- Acıktım.
TEKSTİLCİ LATİFE:
- Sabret oğlum, bulaşığı bitireyim beş dakikada size bir makarna yaparım.
KIZI:
- Ben makarna yemem.
TEKSTİLCİ LATİFE:
- Sana patates kızartırım canım kızım

BABA (Elinde kumanda Tv’nin karşısında şutu kaçıran oyuncu)
- Hay ben senin çekeceğin şuta.
TEKSTİLCİ LATİFE: (Bulaşığı bitirir, başlar yemeğe)
( Yemek hazır, yemek yenir.)
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Başlar çamaşıra saat 9.00’u gösterir:
TEKSTİLCİ LATİFE: ( SAAT 10’u gösterir, çocuklarını yatırır yatağa.)
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Başlar ütüye)
TEKSTİLCİ LATİFE: ( Saat 001’i gösterir başını koyar yastığa)
BABA: ( Derin uykuda.)
TEKSTİLCİ LATİFE: ( saat 3.00’ü gösterir kızının çığlığı ile uyanır, koşar kızının başına)
- Ne oldu kızım?
KIZI:
- Çok kötü bir rüya gördüm.
TEKSTİLCİ LATİFE:
- Korkma kızım, ben burdayım
BABA: ( Derin uykuda.)
TEKSTİLCİ LATİFE: Kızını sakinleştirir, uyutur, çekilir odasına koyar başını yastığa sat 5.00’gösterir, salonda bir kütürtü. Koşar salona. Rüzgârdan pencere açılmış. Pencereyi kapatır. Koyar başını yastığa. Penceresinin dibinde bir köpek başlar havlar havlamaya)
BABA: ( Derin uykuda.)
SABAH OLUR
TEKSTİLCİ LATİFE:
(Kahvaltı, çocukları okula yollama, beyi yollama koşuşturmaca.)

TEKSTİLCİ LATİFE:
(Düşer yola. Yolda yaşlı bir kadın kapkaç kurbanı. Erkekler sessiz . Latife kapar alır kadının çantasını erkeğin elinden. Kaldırır yere düşen kadını. Siler gözyaşını. Döner tükürür seyirci erkeklere)
- O sizi doğuran bir ana
- Latif duymuştur annesinin kapkaççıya maruz kaldığını koşarak gelir. Baksa ki annesinin başında işçisi latife, şaşırır, elini öper. Şapkasını öne eğer.)
İŞYERİ
LATİF: ( Toplamış çalışanlarını)
- Ben bu güne kadar, sizleri ütücü, overlokçu bildim. İşçi parçası bildim. Her birinizin yüreğindeki acıyı, yüreğindeki sevgiyi bilemedim. Her birinizin ana olduğunu bilmedim. Zaman zaman köpek gibi azarladım. Hepinizden özür dilerim. Hepiniz bundan böyle anam, hepiniz bacımsınız
İŞÇİLER:
- Kadın dokuz candır, zulmü bir kaşık suda boğandır
( Kadınların sloganı, alkışı değil tekstil atölyesini cadde sokağı inletir:

İbrahim Şahin 2
Kayıt Tarihi : 10.2.2020 16:57:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

İbrahim Şahin 2