Kadınlar hayatın merkezi, başlangıcı ve olmazsa olmazı kadınlar; elmanın diğer yarısı, bütünün parçası. Ve kadınlar hepimizin anası, yari, kızı, yeğeni.
Tarihin en eski çağlarından beri üzerine şarkılar yazılmış, şiirler söylenmiş, kitaplar yazılmış. Kimi zaman ne denli zor anladıklarından dem vurulmuş, kimi zaman güzelliklerinden söz edindi.
Ancak ne var ki yaşlı dünyanın ilk günlerinden beri pek çok haksızlığa adaletsizliğe uğramış Havva’nın kızları. Eski Yunanda bir mal gibi görülmüş. Babadan oğula miras kalmış. Koca isterse onu öldürme hakkı bile reva görülmüş. Orta çağda günlerce süren toplantılarda kadının da bir ruhu olup olmadığı tartışılmış. Arap Yarımadasında diri diri toprağa gömülmüş. Berdel denen cahilane törelerde kendisine sorulmadan ere verilir dedesi yaşındaki adamlara. Çocuk olamadan gelin olmuş, oyuncak bebek yerine kendi bebesini sallamış dizlerinde. Gün olmuş törelere kurban edilmiş kendi kanından onlarca. Hakkını savunamamış, susmuş susturulmuş. Onun adına da kararlar alınmış, onun adına namusu korunmuş, gerekirse o namus için öldürülmüş; ona bile danışılmadan.
Kadın olmak zor ülkemizde hem de dünyanın pek çok yerinde. Kocası Raca olan ve ölen kadınlar kocasının cenazesinde din yıkılırdı. Hindistan da daha bu yüzyılın başına dek mesela. Pek çok ulusta simsiyah giyinmek zorundadırlar örneğin. Kadın kocası varken kadındır sanki, onunla değer bulur, o ölünce değersizleşir adeta.
Halbuki eski Türk yöresi Kağanla Hatunu bir türlü kurultaylara beraber giderlerdi. Hatunun sözü Kağana eşitti. Dünya da seçme ve seçilme hakkına ilk sahip olan ulus bizdik. Ne oldu da unuttuk bunları. Bizim geleneğimizde ana kutsaldı hani. Onun için yurdumuzu Anayurt dememiş mi? Ana, kadınlar, kadın kutsaldır baş tacıdır milli geleneğimizde. Bize düşen 21.asrın insanı olarak kadınımıza…gereken saygı ve hğrmeti göstermektir...
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.