Uzun ince bir kadın
Yürüyordu ormanda
Yalnız başına
Bu sabah
Sürüklüyordu sarı yeşil taze yaprakları
Yere değen bembeyaz entarisiyle
Yavaşça yaklaştı bana
Deydi değecekti nasırlı elerim
Altın sarısı ıslak saçına
Ne güzel kokuyordu Reyhan
Zarif bembeyaz teni
Kendine çekiyordu beni
Yaralı yalnız yüreği
Yaşıyordu yalnız başına
Yıpranmış garip bir aşkın acısını
Yoksa bu kadın bir melek miydi ?
Gözlerim yemyeşil gözlerine değince
Parladı gözlerin içi birden
Gülümsedi hafiften
Göründü bembeyaz inci dişleri
Yavaş yavaş yumuşadı
Yüzündeki tedirgin sert ten
Git gide uzaklaştı hüzünden
Değişik kuş seslerin arasına giren
Yere düşen yaprakların hışırtısı
Daha hoştu Itri’nin bestesinden
Bu kadın ormanda yürürken
Avcıların kırık dökük kafesinde
Hürriyetlerini kaybetmiş kınalı kekliklerin
Kurtulmak için çırpınan kanat sesi
Acı bir çığlığın son nefesi idi
Bu kadın üzülürken
Sıyrıldı gökten ağır yüklü bulutlar
Göründü hafif masmavi gök
Yerde öpüyordu kadının ayaklarını
Kırmızı yumuşacık toprak
Eğildim kulağına
Değişik ne tuhaftı
Gelen kadın çığlığıydı
Uzaklaştı dünya benden
Gidince o güzel narin kadın
İrfan GÖRGÜN
İrfan Görgün
Kayıt Tarihi : 22.12.2017 11:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!