Kadın Şiiri - Metin Akdeniz

Metin Akdeniz
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Kadın

Kadın anadır, her dertlere yanandır
Kadın bacıdır, hem tatlı hem acıdır
Kadın eş olur, eşine yoldaş olur.
Kadın kaynanadır, dırdırı olanı vardır
Kadın dişi kuş olup yuva yapar
Kadın dişi kuş olup yuva yıkar.
Kadın insan evladıysa insandır
Kadın insan evladı değilse...
O kadına bir şey diyemeyeceğim!


YARINLAR DA OLACAK

Dünler dün idi, bugün oldu
Ömür vefa ederse, yarın da olacak...
Aşk ateşiyle yananların
Kadehleri sevgi iksiriyle dolacak...

Akşam oldu bastı karanlık gitti aydınlıklar.
Aşkın sarhoşluğuna öyle kapıldım ki!
Ağardı tanyeri, az sonra gün doğacak.
Sevelim Kırılmasın kalpler İncinmesin gönüller

Bir gün gelecek, toprak olacak bu vücutlar
İşte o gün; kahretmeye değer mi?
06.07.2004

HANDAN HANIM

Handan Hanım, Handan Hanım
Kapısı, penceresi camdan hanım.
Bu güzellikler sen de varken
Çok canlar yakarsın Handan Hanım.

Handan Hanım’ın kınalı elleri
Yanağına dökülür top zülüfleri
Handan Hanım’ı görenlerin
Ağzına gelir yürekleri.

Handan Hanım yürürken oynatır yolları
Çokta güzel düzgündür topukları
Sanki bal, kaymak olmuş dudakları
Kardan beyaz bilekleri, kolları.

Handan almış başını gidiyor
“Hoşça kalın” bile demiyor
Küs mü? Dargın mı? Bir lokma dahi yemiyor
Herkes şaşkın, kimse bir şey bilmiyor.

Bağlar, bahçeler, tarlalar
Uçup gitti kuşlar, turnalar
Sılada yol gözleyen sevdalılar
Elleri havada, dilleri duada analar.

Hüma kuşu uçar havada,
Keklik sekerek gezer doğada
Zalim avcı vurmuş meralımı
Boz dumanlı yüce dağda.

SARMAŞIK GÜLLERİ

Has bahçede sarmaşık gülleri,
Ötüşür gül dalında bülbülleri,
Birbirlerine sarılan aşıklar
Mehtapta parlayan yıldızlar
Sokak lambalarının dibinde
Işıl ışıl yanan loş ışıklar...
Ayrılan sevgililerin,
Dinmiyor hıçkırıkları.
Sevda azabı çekenlerin,
Acılarla doludur geçen günleri.
Sevdalısının gittiği yolda bile;
Belirsizdir yönleri...

HAZAN

Seven karşılık görürse,
Mutlu bir ömür sürer.
Sevgi, ömür boyu bahardır,
Sevgisizlik de ömür boyu hazandır.


ÖPKÜ

Gündüzüm huzursuz
Gecem uykusuz
Bıktım senin dırdırından
Öpeyim de sus!

Dr. Tahir Kutsi Makal

Gözlerime bakıp aldanma sakın,
“O” ben değilim.
ne zaman ki: beni sevdiğin zaman
işte “o” benim...
(Anonim)


GARİBİMİN DÜĞÜNÜ

Allıdır entarinin basması,
Burnunda garibimin hızma sı.
Bohçasında yemenisi yazması
Ayağına bağlamış hal halını
Helâl etsin herkes hakkını.
Gayri garibimin düğünü başlasın,
Çifte telli, zeybek oynansın.
Kurulan düğünde, çalıyor davullar
Vuruldu ocağa kazanlar, dığanlar
Dövülen keşkek kaynasın;
Ortaya çıkarın damadı, oynasın.
Çağırın anasını, kız babasını
Garibimin beline kuşağını bağlasın.
Ağlamasın garibim, ağlamasın
Anacığı karaları bağlamasın.
Garip kızı ata bindirdiler,
Gezdirip oğlan evine indirdiler.
Ayağın göl başın pınar geçimin kutlu olsun
dediler.


SOKAKTAYIM

Bir kış günü gece karanlık
Yürüyorum daracık Sokakta
Nereye gittiğimi bilmiyorum üstelik yağmur
Çiseliyor
Bastığım yeri dahi göremiyordum.
Aniden bir ışık belirdi karşımda seni gördüm
Oracıkta
Uzatmıştım sana elimi ışık söndü tutamadım
Elini.
Donakaldım, sanki tersim döndü
O gündür bu gündür göremedim seni şimdi
Neredesin?
O, nasıl bir ışıktı
O ışığı yeniden yakıver,ansızın karşıma çıkıver.
Yağan yağmurdan ıslanmadım,
Aşkından sırılsıklamım.
Güneş doğunca her yer aydınlanmıştı ben hâlâ
sokaktayım:


YOLCUM

Haber verdi, geliyorum diye
Dualar ettim: “Yolun açık olsun” diye.
Gözlerim yolda, kulaklarım seste,
Sana şiir yazsam, olmaz ki beste.
Başladım yazmaya, yazdıkça karalamaya
Kalemim uçarken dizeler arasında
Aklım hep sende, bekliyorum ey naz ende.
Beklemeyi hiç sevmem,bekletmeyi de.
Derken yolcum geldi hoş geldi, hoşuma geldi
Güzeller güzeli karşıma geldi.
Gördüm ki üzgün, benzi solgun
Gözleri dolu dolu, sanki ağlamaklı
Dedim: “Nedir bu hâlin? ”
Dedi: Maneviyat,! Dedim öyleyse bana anlat.
Öğrendim konuyu” dedim.sen hiç düşünme onu.
Bunlar değildir hayatın sonu.
Çünkü yaşamaya değer hayat iyileri al kötüleri at
Düşünme kulağının üstüne yat!
18.05.2004

ZEYTİN GÖZLÜM

Ağlama zeytin gözlüm, gül
Gül de, yanağında nar çiçekleri açsın.
Kararan ruhuma neşe saçsın.
Ağlarsan dökülür gözünden
Çekirdeksiz üzüm gibi yaşlar.
Al yanaklım, pamuk yüzlüm
O zaman hayat bana,kırmızı acı biber gibi olur.
Ağlamaktangözlerim, mor soğana döner.
Sebepsiz, boş yere üzülme güzelim yine gelirim.
Siyah saçların savrulsun, grantadan esen rüzgârla
Şu gençliğim Gençliğim yarışırdı poyrazla.
Yanaklarım elma kırmızısıydı
Aldı portakal rengini,
Sonra da dönüverdi limona.
Şimdi de benziyor; buruşuk kuru incire!

MERTÇE

Olur olmayanlar da olur
Boz bulanık akan çaylar bile durulur,
Yiğit eza cefa ile yoğrulur.
Namert’in sözü hep yalandır,
Verdiği sözlere inanma.
Ölür isen mertçe öl,
Gözlerin açık gitse de yanma! ..

GÖNÜL KAPIM

Kara bulutlar göğü kapladığında
Şimşekler bir uçtan bir uca çaktığında,
İri iri yağmurlar başlayınca,
Bir sığınak arıyorsan sana açık gönül kapım.
Lapa,lapa yağmaya başlayınca kar,
Yuvalarına dönerken kuşlar,
O zaman yoksa tutacak dalın,
Her zaman açık,gönül kapım, çalmadan gir;
Kalbimin baş köşesinde yerin.

Metin Akdeniz
Kayıt Tarihi : 15.1.2009 16:33:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Metin Akdeniz