Üstüne mini etek, başına peruk al tak,
Bu mu cennet ayakları altına serilen kaltak?
Bu kutsal emanet, Allah’ın erkeğe ikramı,
Ticari bir meta olmuş, paranın ramı.
Hani evladını saran, o sıcacık kucak?
Suratına bak gökkuşağı, insan kusacak.
Evlat için ölümü göze alan ite dalaşan,
Bir lokma ekmeği, yavrusuyla paylaşan.
Yırtılmış ar damarı erkekten daha erkek,
Sataşmak ne bela, erkek bile ondan ürkek.
Tamam, belki tutucuyum ama haddini bil,
Senin için katil oldu, Habil’i vuran Kabil?
Hakta ve adalette, Kuran senin kılavuzun,
Tarihte sen de vardın, belki kısa, belki uzun.
Var mı hemcinsinden ne kılavuz, ne rehber?
Bir kavme gelen, İsa değil, nisa peygamber?
Dün bedevinin, diri toprağa gömdüğü,
İlk çağlarda seni, tanrıça deye övdüğü
Uğruna dağlar delinen, çöller aşılansın
Değerini bil, analıkla yüceltildi senin adın.
Ticarette tacir, hicrette muhacir oldun,
Her cephede vardın, zafer giden yoldun.
Erkeği vezir de, rezil de eden yine sensin,
Dünyayı ya cehennem, ya cennet edensin.
2002
Uğur Musab Şahin
Kayıt Tarihi : 25.3.2009 11:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!