Herkesten daha yalın bir yalnızlıktır benimki.
Kalabalıkların eşiğini aşamadığı,
zamanın diz çöktüğü bir sınır.
Bir ruh arınmasıdır;
kir tutmayan bir ateş gibi.
Bir bilinç dinginliği,
fırtınayı susturan yüce bir buyruk.
Bir bedensel yükseliştir o;
insanı kendinden yukarı çağıran
sessiz bir merdiven.
Tabiatla konuşurum
insanın unuttuğu ilk dille.
Dağa bırakırım yükümü,
rüzgâra adımı.
Hayvanları severim;
çünkü onlar
hakikati rol yapmadan taşır.
Yalnızlığım
bir kaçış değildir,
bir seferdir.
Kendi içime doğru
uzun, çetin, kutsal.
Bir bilge gibi oturur,
bir psikolog sabrıyla
dinlerim kendimi.
Yüreğim anlatır
asırlarca susturulmuş derdini.
zihnim mühürler sözü;
yalansız, itirazsız, eksiksiz.
Geçmişin tozlu labirentlerine inerim
korkmadan.
Orada karşıma çıkar
unuttuğum çocukluğum,
yarım kalmış dualar,
adı konmamış kırıklar.
Kimsenin bilmediği bir yerde,
zamanın dışına düşmüş bir anda,
kendimle baş başa kaldığımda
tek bir isim kalır geriye:
taşa yazılmış,
zamanla sınanmış,
geçmişle bilgeleşmiş
Kadim Yalnızlığım.
Mesut Yüksel
Kayıt Tarihi : 14.12.2025 07:55:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!