Kadim Yalnızlık
Yalnızlık türküleri çalan bir bahçede,
Ne yediğini, ne içtiğini anlayan bir adam oturur.
Yarısının geride kaldığı düşünülen bir ömür,
Umutlar gözlerinde usul usul somurtur.
Yüreğinde bir yangın yeri yapmış kendine,
Ne su söndürür, ne de rüzgar.
Esintili bir havada bahçedeki çınar ile konuşur,
Yaşı yetmez kadim ağaca, anlatamaz derdini yutkunur.
Ansızın bilinmeze göç etmişlerine dertlenir de,
Kalanların varlığını unutur.
İçin için bağırır Neşet Baba radyoda,
Boğazında yetimlik, cebinde yoksulluk,
Susup, yutkunur.
Rüzgar eser sallanır çınarın yaprakları,
İçinde lodos var iken.
Dökülen yapraklar düşer ayaklarının önüne,
Tüm gidenleri çıkarası gelir kazıp toprakları.
Nitekim olmadı, diye düşünür.
Olmadı, yalnızlık son bulmadı.
Birilerinin varlığı değildir yalnızlığı sona erdiren,
Tek başına olmakta yalnızlık değildir esasen.
Kayıt Tarihi : 27.4.2024 23:18:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ani ölümler sonrası yürekte oluşan buhran ve yalnızlığı yaşayan Egeli genç bir adamın, kendi iç dünyasının yalnızlık üzerine savaşı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!