Yıllar önceydi,
Kadıköy iskelesinde görmüştüm onu, küçük bir çocuğun simit tezgahına bakıyordu.
Ayağa kalktım, tam merhaba diyecek iken;
-Hey simitçi! diye seslendi küçük çocuğa, anlamıştım, simit alacaktı.
Simit tezgahına doğru yürümeye başladı, dayanamadım hemen arkasından ayağa kalktım ve simitçi çocuğa yöneldim. havada hafif ılık bir rüzgar esiyordu.
Simit i alıp elindeki parayı uzatacak iken, rüzgarın etkisiyle parasını düşürdüğünü fark ettim.
Parayı yerden aldığım an onun sürükleyici gözlerine baktım.
-Alabilir miyim? yanıtı ile kendime gelmeye çalıştım.
-Hayır! dedim hayır! . Cebimden kendi paramı çıkartıp çocuğa uzattım, neden böyle bir şey yaptığımı sorduğunda heyecanlandım ne diyeceğimi şaşırdım.
Aklıma gelen ilk cümleyle yanıtladım.
-Kadıköy iskelesinde görmüştüm ilk defa seni ve yine Kadıköy iskelesindesin, her gün seni görmek umuduyla geldiğim bu iskeleden hep buruk dönüyorum, uzaktan da olsa, sana dokunma sam da seni izliyorum. Şimdi sen buradan gittiğinde seni izleyemeceğim, dokunmak mı? onu zaten yapamıyorum paranı onun için aldım sen gittiğinde elinin değdiği bu kağıt parçasına dokunacağım dayanamayıp koklarım hatta öpmeye çalışırım anla işte sana aşığım dedim ve uzaklaştım.
Onun bakışlarındaki şaşkınlığı anladım,ama yine de onun cevabını beklemeden oradan uzaklaştım..
Kadıköy iskelesinde görmüştüm onu, şimdi yaşlandım.
Öldü mü? Kaldı mı? bilmiyorum.
Bilmekte istemiyorum.
Uzaktan seviyorum,
Parasını mı?
Hala öpüyor ve kokluyorum.
Kadıköy de yaşadığını biliyordum ama şimdi yaşıyor mu?
Bilmiyorum...
Kayıt Tarihi : 15.7.2012 20:15:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!