Kaderin Böylesi Şiiri - İbrahim Karaçay

Âşık oldu Esma’ya Ali oğlu Süleyman
Geceler uyku tutmaz, kafası olmuş duman

Esma afet-i devran, köyün en güzel kızı
Bakan dönüp bakıyor, açık kalıyor ağzı

Süleyman da iyi genç, işi gücü yerinde
“Esma benim olacak” dedi, günün birinde

Esma’nın da gönlü var, lakin söyleyemiyor
Babam vermezse diye içi içini yiyor

Açılır anasına dayanamaz Süleyman
Ana, babamla konuş, Esma’sız halim yaman

Anası akşam ilk iş, anlatır babasına
Olur, isteyelim der, varmadan başkasına

Haber saldılar o gün, Demirci Seyfullah’a
İnşallah olur diye yalvardılar Allah’a

Allah’ın emri ile vardılar istemeye
Küçük kızın Esma’ya dünürcü geldik diye

Çocuğu baş göz etmek her insanın çabası
Diyerek söze girdi Esma kızın babası

Esma beşik kertmesi, Durmuş’un oğlu ile
Süleyman’ı severim, lakin düşeriz dile

Durmuş’un oğlu Memiş yıllardır Almanya’da
Gelirim demiş bu yıl, orda yabana, yâda

Bekleyelim bakalım, yazın gelirim demiş
Bir hal çare bakarız, şayet gelmezse Memiş

Nasip derler bakalım, bekleyelim bu yazı
Kız evidir vesselam çekeceğiz bu nazı

Peki, bize müsaade, artık kalkalım derler
Birazcık ümit ile evlerine giderler

Seyfullah çok uyanık kafasında kırk tilki
Bekliyor, büyük kıza dünürcü gelir belki

Köyün bir âdeti var, bu iş içime sinmez
Büyük evde dururken küçük önce evlenmez.

Derken yaz gelir geçer, Memiş arayıp sormaz
İsteyelim bir daha, inşallah bizi kırmaz

Diyerek istemeye varırlar yeni baştan
Süleyman heyecandan kesilmiş ekmek aştan

Nasip sizeymiş artık, verdim dedi Seyfullah
Bizden artık bu kadar mesut eylesin Allah

Hiç telaş etmeyin siz sakın düğünden yana
Sizce de müsaitse düğün olsun harmana

Bizce de mahsuru yok, Allah hayırlı etsin
Başı hayırlı oldu, sonu hayırlı bitsin.

Seyfullah da memnun ya düşünür kara kara
Büyük kız evlenmedi, kaldı içinde yara

Aklında başka şey yok, büyük kızı kim alır
Nasip, bakarsın bir gün ona da dünür gelir

Günler geçti nihayet geldi düğün zamanı
Büyük kız evde kaldı, bu yüzden yanar canı

Seyfullah büyük kızı görünce perperişan
Kafasında bir ışık belirdi hemen o an

Tamam dedi içinden salladı kafasını
En fazla iki hafta çekeriz cefasını

Çabuk gelin diyerek çağırdı kızlarını
Sessiz sessiz konuştu, ovarak dizlerini

Bir şeyler daha dedi, konuştu gizli saklı
Büyük kız keyiflendi, küçüğü ağlamaklı

Ben ne dersem o olur, göstermelisin rıza
Diyerek öfkelendi bağırdı Esma kıza

Kimse düşünemezdi, bu türden bir hinliği
Giy dedi büyük kıza uzattı gelinliği

Küçük kız donmuş gibi bakıyor şaşkın şaşkın
Kavuşmayı beklerken sonu geldi bu aşkın

Davul zurna en önde geldi düğün alayı
Seyfullah geçti başa, çekmek için halayı

Süleyman pek keyifli ovaladı elini
Beyaz bir arabaya bindirdiler gelini
Düğün bitti nihayet tüm aile sevindi
Gelin kız usul usul yeni evine indi

Damat bey heyecanla kıza dikti gözünü
Elinde beşibirlik açtı kızın yüzünü

Şaşırdı birden bire, kafada çanlar çaldı
Esma değil diyerek, öylece dona kaldı

Süleyman bir hışımla çağırdı babasını
Dedi bu Esma değil, vermişler ablasını

Şaşkın şaşkın geziyor ah, vah çekip Süleyman
Baba ne yapacağız, şimdi halimiz yaman

Tamam, oğlum anladık bırak şu ahı vahı
Sezdirmeden millete bekleyelim sabahı

Farklı gelin görünce hepsi donakaldılar
Erkenden Seyfullah’ın kapısını çaldılar

Seyfullah hazır ama yine de keyfi kaçtı
Burası köy yeridir diyerek sözü açtı

Bilirsiniz adettir, giden kız geri dönmez
Büyük evde dururken, küçük önce evlenmez

Hepsi boynunu büktü, yok ki başka çaremiz
Katlanmak gereklidir, böyle diyor töremiz

İşte böyle son buldu, sormayın neden, nasıl
Mutluluklar dileriz olan oldu velhasıl

Seyfullah Bey gül gibi damadı yakaladı
Küçük kızı gösterip büyüğü kakaladı

30.04.2018
İbrahim Karaçay