Safran sarısı saçlarında
Baharın ışıklarıydı, yansıyan aynalara
Safranbolu’da Şehzadelerin konağında
Tek sultanımdın geçmiş yaşamımda
Şimdi asırlar sonra buradayım
Seni aramaya geldim…
Birden kulaklarımda tanıdık bir ses çınladı
Evet, o ses seninle saat kulesinin altında
Mutlu buluşmamızın,
Hüzünlü ayrılıklarımızın sesiydi…
İkiyüzoniki yıldır çalışan saat kulesi bile,
Bizi beklemekteydi…
Seninle yüzyıllar önce karşılaştığımız,
Demirciler arastasındaki
O yaşlı çınar ağacına kazıdığımız
Hala isimleriz duruyor…
Herkes bizi ve aşkımızı unutmamış,
Demirciler bile kapılara aşkımızı yazmışlar…
“Yıllar önce Safranbolu demirciler arastasından,
Yükselen çekiç sesleri bir senfoni oluştururdu.
Oysa bugün orkestrası suskun;
Zorlukla duyulan tek tük çekiç sesiyle
Akordu bozulmuş bir enstrümanın
Yürek büken ezgisini anlatıyor…”
Yaci kanyonunda, Yörük köyünde
Tek tek Safranbolu konaklarını köşklerinde
Her oda da her safran çiçeğinde
Seni aramaktayım, ben Safranbolu’dayım
Ya sen nerdesin safran saçlım
Seni lokum tadında bekliyorum…
Kayıt Tarihi : 23.7.2009 21:55:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Safranbolu geleneksel Türk toplum yaşantısının tüm özelliklerini yansıtan ve uzun tarihi geçmişinde yarattığı kültürel mirası çevresel dokusu içinde koruyan örnek bir kenttir. Sahip olduğu zengin kültürel mirası kent ölçeğinde korumadaki başarısı Safranbolu'yu 'Dünya Kenti' ününe kavuşturmuş ve UNESCO tarafından 'Dünya Miras Listesi'ne alınmıştır. Tüm ülkede bulunan yaklaşık 50 bin kadar korunması gerekli Kültür ve Tabiat varlığının 1131'i Safranbolu' dadır. Bu zenginlik kenti bir Müze Kent haline getirmiş, korumacılıktaki başarısı ise kente 'Korumanın Başkenti' ünvanını kazandırmıştır. Kentin ününü oluşturan Safranbolu Evleri 18.ve 19.yy. Türk hayatının geçmişini, kültürünü, ekonomisini, teknolojisini ve yaşama biçimini yansıtan mükemmel mimarlık bilgisi ile yapılmışlardır. Yaklaşık 2000 geleneksel Türk evi bulunmaktadır. Bu evlerin 800 kadarı yasal koruma altındadır. Geriye doğru 3000 yıllık tarihi geçmişe sahip olan Safranbolu pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmış ve günümüze bir kültür zenginliği olarak ulaşmıştır. Özellikle Osmanlı döneminden kalma han, hamam, cami, çeşme, köprü ve eşsiz konaklar gelenlere hayranlık uyandıracak niteliktedir. 1975 yılında Anıtlar Yüksek Kurulunun Safranbolu'yu kentsel sit ilan etmesi ile akademik düzeyde başlayan kente olan ilgi, zamanla ülkemiz sınırlarının dışına taşmıştır. 90'lı yılların başından bu yana küçük ve orta ölçekli turistik tesislerin oluşumu ile turizm ilçe ekonomisindeki yerini hissettirmeye başlamış, terk edilen konaklar, otel, lokanta gibi işlevlerle yaşama dönüştürülmüş, bozulan arnavut kaldırımları yeniden yapılmış, anıtsal eserler restore edilmeye başlanmış, kaybolmak üzere olan el sanatları turistik amaçla yeniden canlılık kazanmıştır. Kente adını veren Safran bitkisi kendi ağırlığının yüz bin katı kadar sıvıyı sarıya boyayabilme özelliğine sahiptir. Gıda, ilaç ve kozmetik sanayiinde kullanılmaktadır. Bu ilgi çekici bitkinin dünyada üretildiği ender yerlerden biri Safranbolu'dur.

uğradığım sayfanızda
bu güzel çalışmanızla karşılaştım.
tebrikler.
Yaşayacaklarınız
yaşadıklarınızdan
daha renkli
daha hareketli
daha bereketli
geçmesi temennsi ile
doğum gününüzü tebrik ediyor
sağlık mutluluk ve başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ediyorum
TÜM YORUMLAR (1)