KADERİMİZ
Sen beni belleğinden silmeye,
Ben senden vazgeçmemeye mecburum...
.........
Şimdi karşıma çıkmamalıydın!
Ben hapis nedir bilmeden,
Sen gurbetler görmeden tanışmalıydık..
Seninle aşk sarhoşu olmalıydık
Ellerini tutmalıydım geceler boyu,
Gündüzler uzunluğunda gözlerine bakmalıydım.
Saçların sineme düşmeliydi,
Okşamalıydım saçlarını
Koklamalıydım hasretle..
Sana günyüzü görmemiş şiirler yazmalıydım,
Türküler okumalıydım,
Haykırmalıydım davudi bir sesle
Haykırmalıydım: “Seni Seviyorum” diye...
...........
Sen şimdi karşıma çıkmamalıydın,
Beni tarumar etmemeliydin böyle...
Beynime seni oturtmamalı,
Saatlerce seni düşünmemeliydim..
Gecelerime girmemeliydin,
Düşlerimi paramparça etmemeliydin..
Senden geçmek cinayet olmamalıydı,
İntihar olmamalıydı imkansızlığını düşünmek.
Sonra böyle acılar çekmemeliydim,
Zehirlenmemeliydi yüreğim,
Yüzüm anlamsızlaşmamalıydı,
Sana senin için düşündüklerimi anlatabilmeliydim,
Yazabilmeliydim bu sevdada ki günahı,
Sevaplarımızı yaktığımızı,
Bataklığa daldığımızı yazabilmeliydim...
Vicdanıma arıların musallat olduğunu,
Tadımın bozulduğunu,
Zihnimin yorulduğunu sana yazabilmeliydim...
.......
Oysa seni önce tanımalıydım,
Kadim de ellerini tutmuş,
Akdem de gözlerine bakmış olmalıydım
Sana Kaf dağının ötesinden kırmızı güller getirmeliydim,
Saçlarına leylaklar takmalıydım,
Koklamalıydım misk – amber kokan tenini,
Sonra ellerini ellerime almalıydım,
Terimiz birbirine karışmalıydı,
Terimiz birbirine karıştığı için korkmamalıydım.
Korkmamalıydım sen gideceksin diye,
Sürgünlerimden
Gurbetlerinden korkmamalıydım.
Korkmamalıydım ellerin olursun diye,
Ellerde kalırsın diye,
Haramım olursun diye korkmamalıydım..
Seni düşünmekten,
Özlemekten,
Seni sevmekten korkmamalıydım …
“Başımı alıp gitmem gerekiyor” dememeliydim kendime
“Bu sevda beni boğar,
Bu aşk gönlünü yıkar,
Bu yolun çıkarı yok!
Bu yol ateşe çıkar! ”
Nakaratı kulağımda terennüm etmemeliydi,
Sana mehtapın sarı ışıklarını getirmeliydim;
Gümüş kadehlerde yıldızları içmeliydik,
Semayı izlemeliydik ilkbaharın koynunda,
Nisan yağmurlarında ıslanmalıydık,
Uslanmalıydık bir dakikalık ayrılıktan,
Sesin sesime çarpmalıydı,
Raksa kalkmalıydı aşk sözlerimiz …
Yüzün yüzümü okşamalıydı,
Dansa başlamalıydı gözlerimiz..
Ve bedenlerimiz titremeliydi,
Ürpermeliydi saatler boyu …
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
Bize çok yaban olmalıydı,
Yavan olmalıydı ayrılığa dair her şey.
Zeus’ la Erep’ i bilmeliydik,
Leyla’ yla Mecnun’ un aşkını okumalıydık,
Aşklarını yaşamalıydık efsaneleşen maşukların,
Ama ayrılıklarını asla! ! !
Sonra Ferhat’ la Şirin’in yasını tutmalıydık,
Kerem’ le Aslı’ ya ağlamalıydık,
Memo’ yla Zini’ yi anlamalıydık..
Ve şükretmeliydik vuslatımıza,
Visalimize hamd etmeliydik..
Acıyla acılarımız,
Öfkeyle öfkelerimiz,
Ayrılıklarımız,
Mecburiyetlerimiz,
Zorluklarımız,
Yasaklarımız,
Tuzaklarımız olmalıydı …!
Yarınlarımız olmalıydı …!
……………..
Sen beni belleğinden silmeye,
Ben senden vazgeçmeye mecburum …
Olmadı,
Kesişmedi yollarımız dikensiz yollarda,
Payımıza mayınlar düştü,
Dikenler, sarp kayalıklar,
Ayrılıklar düştü payımıza …
Günah düştü payımıza birbirimizi düşünürken …
Yüreğimize zehirli oklar,hançerler düştü..
Kurşunlar düştü bedenimize ayrılık konuşurken..
Sümbüllü havalarımız bozuldu göz vanalarımız gibi..
Üzerimize ölüm soğukluğu düştü,
Gölge düştü yüzümüze..
Payımıza hicran düştü,
Hüsran düştü payımıza..
Şimdi ağlayalım uzun uzadiye,
Birbirimizi duâlarla analım,
Yanalım birbirimiz için …
Çünkü sen bensizliğe,
Bense sensizliğe mahkum olmuşum …
Lokman HAMİTOĞLU
Lokman HamitoğluKayıt Tarihi : 4.10.2006 11:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu ayrılık şiirin daha bir acı olmuş.Keşke bu şiirinde de söylediğin gibi yavan olsaydı ayrılığın ve bu kadar fırtınalar kopmasaydı yüreğinde.........Ayrılıklar hep tek kişiliktir.Giden yola devam eder,kalan yolun sonuna gelir.Yüreğine sağlık çokkk güzel anlatmışsın duygularını..
ŞİİR DOSTUN / ESKİŞEHİR
TÜM YORUMLAR (1)