Satıp savdım,
malı mülkü,neyim var neyim yoksa.
Bastım heybenin bir gözüne paraları,diğerine kırık dökük hayallerimi,hüsranlarımı,aşklarımı
anılarımı,umutlarımı...
Kaderim gibi kara çerçeveli son fotoğrafımı,
hani şu saçım sakalım ağarmış,yüzümde derin çizgilerimle yorgun bakışlı fotoğrafımı.
Götürdüm Torosların tepesinde yaşadığını duyduğum,evinin damında ince duman tüten
derme çatma dağ evine.
Tir tir titreyerek,buz tutmuş bıyıklarım,donmuş ayaklarımla,yazın bile karı kalkmayan dağın zirvesinde ki,ak sakalı göğsüne inmiş Kaderci Dede’ye...
Çaldım,yarıya kadar kar kaplı kilitsiz kapısını,itip girdim açılmayınca,oturuyordu,sırtı kapıya,yüzü nar gibi kızarmış,üstünde isli bir çaydanlıkla çay demli sobaya dönük.
Tütüyordu dumanı piposunun dumanı,evinin bacası gibi ince ince ağzında...
-Gel oğlum,şu maşrapayı da getir,çayım taze otur dinlen,ısın hele sonra konuşursun dedi,yüzüme bile bakmadan.
Yaptım dediğini,çektim uzakta duran kütüğü altıma,uzattım ellerimi nar gibi kızarmış sobaya.
Konuşmadık,belki on dakika.
Sararmıştı ak sakalı ve bıyığı tütünden,kar’ın şavkı vuruyordu yarı karanlık dağ evinin küçük penceresinden,ak yüzüne.
-Nedir oğlum,seni kurdun kuşun bile uğramadığı bu karlı tepeye getiren derdin,anlat hele...
Hırıltılı ve müşvik sesiyle,hâlâ yüzüme bakmadan.
Ben bakır maşrapada ki çayımı yudumlarken.
Açıp gösterdim heybedeki paraları
-Bunları sana getirdim.
Döktüm içimi uzun uzun,dinledi sabırla,piposu ince ince tüterek.
-Taşıyamıyorum artık bu kurşun gibi ağır dertlerimi,kıyamıyorum Allah’ın verdiği bu tatlı cana,sil bütün hafızamı,unutmak istiyorum geçmişe dair,sil ne var ne yoksa,arınmak ve yeniden başlamak,
istiyorum hayata.
-Bebek gibi mi ?
-Evet
-O paraların iki mislini versen,
Geri veremem sana,unutmak istediğin;esasen senin asıl hazinen olan acılarını dertlerini,silersem bir ota döneceksin,bilesin...
İç çayını,çöz buzunu,git hayatına,sıkı sıkı sarıl,bilhassa dertlerine,acılarına.
-Koydum çay maşrapamı yere,
Kalktım ayağa,bıraktım para dolu heybeyi yanına,sarıldım öptüm elini,hafif ıslak ve kanlıydı gözleri,umursuz duran yüzünde.
-Buldum şifamı,Allah senden razı olsun Kaderci Dede,söz,sarılacağım bundan sonra acılarıma dertlerime,
tadını çıkaracağım geri kalan ömrümün.
-Paranıda al götür oğlum,benim parayla pulla işim olmaz buralarda,açık olsun yolun.
***
Not.Esasen yıllar önce,müzik proğramım sonrası eve dönerken arabada dinlemiş olduğum, ve çok etkilendiğim bir ecnebi öyküsünü uyarlamaya çalıştım.
Kadir Ünlü
Kayıt Tarihi : 15.12.2021 09:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kadir Ünlü](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/12/15/kaderci-dede.jpg)
Teşekkürler.
Hayırlı imtihanlar.
TÜM YORUMLAR (1)