Kocaman kıllı elleri
Kalın bilekleri vardı
Ocaktaki kor gibi çakmak çakmaktı gözleri
Mengeneyi andırırdı parmakları
Tutuğunu bırakmazı
Taşı sıksa suyunu çıkarırdı alimallah
Demircilerin piriydi
Üstadıydı
Hangi demirci vardı
Ondan el öpüp icazet almayan
Yürüdü gene ocağa
Şöyle bir eğildi
Sildi sol eliyle
Alnında biriken boncuk boncuk terleri
Kavradı maşayı
Aldı ocaktakini
Ak kor olmuştu
Yatırdı örsün üzerine
Başladı çekicin nameleri
Bir örsün üstündekine
İki örsün üstüne
Yer gök çınlardı o çekiç salladıkça
Daha pembeliği yitmeden
Aldı şeklini maşanın ucundaki
Sonra o ses
Suya girince aniden
Yitmişti artık al rengi
İlk su dedi
İlk su verildi hayırlısıyla
Sıra ikinci suya geldi
Kararmıştı artık maşanın ucundaki
Kaptı tekrar
Attı ocağa
Bastıkça ayağıyla körüğe
Bir başka fışkırıyordu alevler
Gene boncuklar oluştu alnında
Süzülüverdi hepsi daha silmeye fırsat vermeden
Karalıktan gene geçti pembeliğe
Ateşle bir oldu gene rengi
Tavlanmıştı artık
Kısa sürmüştü ikinci tavlanması
İşin sırrı da buradaydı zaten
Daha az tavlanmalıydı ikinci suyunda
Kaptı gene ustaların ustası
Aldı maşayla
Örsün ve çekicin namesi
İki sevgilinin kavuşması
Bir özlemin dinmesiydi
Çekicin örsün üstüne inmesi
Son şeklini almıştı artık
Girdi ikinci kez suya
Örsün üstündeki
Böyle çifte su vermesini
Örsle çekici öpüştürmesini
O da pirinden öğrenmişti
Pirlerin piri olmazdan önce
Ateş kırmızısından
Döndü ince bir tıslamayla kömür karasına
Maşanın ucundaki
Bir buhar kaplamıştı ortalığı
Hazırdı artık
Nice cenklere hazırdı
Nice kavgalara hazırdı
Bir şeycikler olmazdı artık
Attığı su kaynar olmuştu
Elleri ateşten dağlanır olmuştu
Soktu elini kaynarın içine
Aldı baktı
Sağına baktı soluna baktı
Önüne ardına baktı
Tüm ustalar usta olalı
Kendi pirlerin piri olalı
Böylesine güzel
Böylesine iyi çifte su vermemişti hiç
Kalın deriden yapılmış önlüğünü
İki babayiğit zor taşırdı
Sildi bir güzel kuruladı önlüğüyle
Üstatların üstadı,
Pirlerin piridir ustamız
Beğenmezdi yaptığını
Belki alçakgönüllülükten
Belki ustalığın hikmetinden
İlk kez beğendi
Övdü kendini
Kader ustaydı adı
Herkes ona kader derdi
Tertibi düzeni severdi kader usta
Kapattı acıdan yapılmış ocağı
Koydu bir adı kin olan çekici
Nefretle yoğrulmuş örsün üstüne
Bir tek işi kalmıştı artık
Eserini yerine yerleştirmek
Açtı yavaşça göğüs kafesimi
Ve yerleştirdi yaptığı yüreği
Göğsümün sol yanına
Neler geçirdi bu yürek
Ne acılara dayandı
Kader usta çifte su verdi ona
Ustaların ustası
Pirlerin piri
Acıdan yapılmış ocakta
Nefretle, kinle, kavgayla dövdü yüreğimi
Bir şey olurmu artık bu yüreğe
En sert çelikler bile halt etmiş
En keskin kılıçlar bile karşısında
Tahta çomak gibi kalmış
Böyle sert
Böyle kara bir yürek
Nasıl olurda bir cam gibi parçalanır
Nasıl olurda kum gibi dağılır
Ne yaptın sen
Ne yaptın gülüm bu yüreğe
Yazık değil mi kader ustanın emeklerine
Kayıt Tarihi : 11.2.2002 20:20:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!