Kader Tangut'un Şiirlerinin Eleştirisi

Ali Özen
62

ŞİİR


9

TAKİPÇİ

Kader Tangut'un Şiirlerinin Eleştirisi

Kader Tangut, Şiirkolik'te tanıdığım şairlerden biri. Özgün ve yalın dili, akıcı anlatımı ilgimi çekince tüm şiirlerini okudum ve bu şiirlerin eleştirisini yapmaya karar verdim. Umarım hem eleştiriyi hem de onun şiirlerini beğenirsiniz.

...

KADER TANGUT'UN ÇOCUKLUĞU ve ÖĞRENİMİ

Kader Tangut, 1970 yılında Eskişehir'de doğar. Ailesinin işi nedeniyle İzmir'e yerleşirler. Tınaztepe İlkokuluna gider. Bu okulu başarıyla bitirince Tınaztepe Ortaokuluna başlar. İlk şiirini bu okulda okurken annesi için yazar.
‘'Annem,'' şiiri, Kader'in daha o yıllarda şair olacağının müjdecisi gibidir.
‘'Ne acılar geçti yüce başından
Bir gün olsun rahata eremedin gitti
Acılar kederler sıkıntılar saçından
Siyah telleri hep götürdü bitti.''

İçindeki şiir sevgisi büyümeye başlar ve gittikçe şiire olan ilgisi artar. Daha sonra
Kader Tangut'un ailesi İstanbul'a yerleşir. O da İstanbul' da İzzet Ünver Lisesinde okur.

Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F iktisat bölümü'nü kazanarak tekrar İzmir'e dönüş yapar.

Finans uzmanı OLUR.

ŞİİRLERİ

Kader üniversiteye giderken evlenir. Daha sonra bir şeyler iyi gitmemeye başlar ve bu çok sevdiği aşkından ayrılır. Hem bu sevgisini hem de ayrılığını ‘'Kendim Affetmiyorum'' şiirinde dile getirir.
Bir anlamda şiir onun öz eleştirisini yapmaktadır.
‘'Beyazı yakalamıştık,
Tüm renkler yansıdı içimizden,
Gençtik, imkansızdık, yalındık.
Sevilmek aldı,
Kandırdı, şımarttı,
Kaf Dağı'na kuruldum.
Eteklerimde,
Dağ gibiydin sen.

Öylesine sevmemin,
Sahici karşılığı,
Hoyrattım, bencildim, cahildim,
Alışmıştım,
Daha, daha fazlası,
Detaylardan siperlerimin ardında,
Cümlelerimde iğne uçları,
Gülüp geçerdin sen.

Kader'in üniversite yaşamı çok renkli geçer. Hemen ardından eşinin işi nedeniyle ülkenin en batısından en doğusuna gidince gerçekleri tokat gibi yüzünde hisseder. O günlerde yaşadıklarını şöyle anlatır:
''Giderken çok korkaktım ama inanın bana o toprakların insanları kendileri için yazılan kadere inat dayanıklı ve her şeye boyun eğmişler. Bir kez daha anladım ki insan her toprakta aynı insan. Yalnızca alışkanlıkları değişiyor. Şiirimde vurgulamak istediğim buydu..''

Siyasetle yakından ilgili bir ailenin içindedir; Ancak Kader'in siyasete hiç ilgisi olmaz. Din başlığının altında dinle bağdaşmayan politikalar yürütülmesine ve din sözcüğünün siyasetle aynı platformda anılmasına şiddetle karşı çıkar. İnançları güçlüdür. Sağ görüş,sol görüş bilmez. O, insana değer veren ve eşit yaklaşan görüşün tarafındadır. ‘' Üfürükten Teyyare, ‘' şiirinde bu düşüncesini işler:

‘'Çöl fırtınası geçti yeşil köyden
Ajanslara hörgücüyle düştü liman
Gören gözün hakkı kaldı
Kıldan ince kılıçtan keskin

El açıp dua ettim güzel ülkem için
Bir göğe bir toprağa üfledim
Yüksekten uçan düşlerimle süzüldüm gökyüzüne

Bölgeler arası çelişkiyi şiirinde ne güzel anlatıyor:

‘'Ülkeme güneşin doğduğu yöne
Boylam boylam yaklaşırken
Gökyüzünün köyleri görünmedi
Şehirlerarası yollarda
Kilometre levhasıyla sabit
'Orada bir köy var uzakta'
B o m b o ş yazık
Yer-gök köysüz köylüsüz

Boy verirdi Ezo gelinleri
İhtiyar heyeti bastonuna kadar muhalefet''

Bir tokat da kendine atar. Artık fakültede öğrendikleri kağıt üzerinde kalmıştır, bunlar bölgeye, insana, gerçeğe yabancı bilgilerdir.
Yine aynı şiirde bu öz eleştirisine devam eder:

‘'Ahh ahh terk edilmiş hayalim
Göç ekip varoş devşirmiş çoktan
Koca kentin yapışkan çamurundan
Fikrime bulaşan yeni hüzünlerle yol aldım
Yerle bir manzaraya arşa yakın içlenerek

Fakültede bol dökümlüydü idealistlik
Umursarım naraları atan tiz sesim
Gayrı tütün tonunda
Ekonomik kat etmişken yolları
Git gide perdeliydi geçmişe düzey
Birinci sınıf geri kaldığım ateşimden
On bin fitten utandım
Velev ki kırgın bir beste
Velev ki kalem kör kıvılcım
Kader'in annesi çok yaşlıdır. Onu sık sık hastaneye götürür. Bu vesile ile hastanedeki bazı etkinliklere katılır. Uzun süreli tedavi gören hastalara moral ziyaretleri, işlemlerine yardım ve ihtiyaçlarına destek gibi etkinlikler, yapar. Bu sırada Barmen Ozan'ı tanır ve ona yardımcı olmak, moral aşılamak için ‘'Barmen Çocuk ‘' şiirini yazar.
Bunu kendisi şöyle dile getirmiştir:''Bu şiiri Barmen Ozan için yazdım. On yedi yaşında, durup dururken felç geçirmiş. Tanıştığımızda durumu epey ciddiydi. Tamamıyla yatağa bağımlıydı. Bir yıldan fazla hastanede yattı. Gençliği ve azmi ile her geçen gün biraz iyileşti. Artık yalnızca bacaklarında hissizlik var. İşte bu şiiri yazdığım gün buradan Gata'ya sevk oldu ve doktorlar artık yürümesine kesin gözle bakıyorlar. Ama yine çok çaba sarf etmesi lazım Ozan'ın. Halen tedavide. Siteyi ve benim şiirlerimi takip ediyor. Moral olsun istedim. Ama biraz acele yazıldı. Hastane hikayelerinden henüz siteye eklemediğim bir şiirim daha var. ‘Sendromum Diyojen' başlıklı. Yine bir hastalık. Yine zorlu bir hastanın hikayesi. Ama fırsatım olunca biraz düzenleme yapıp öyle eklemek istiyorum.

İşte Kader'in ağzından Barmen Çocuk'un şiiri:

Ah be çocuk.
Ecelin bileğini bükmüştün,
Hayatın önünde diz çöktün,
Kursağımızda kaldın sana içtik.
Biraz kahır, biraz buruktu tadı,
Bir adım mutluluktu dileyiş,
Hak değil bu yaşında,
Çare gayretin olsun
Ne olur bıkma,usanma,çabala..

Nazar boncuklarını tak dizlerine gururla,
Çabala ama aldırma.''
Kader'in babası ne yazık ki 1989 yılında vefatı eder. Babasının ölümünden altı ay sonra daha yirmi sekiz yaşında olan ağabeyini trafik kazasında kaybeder. Ağabeyi evlidir ve eşi o sıralar bebek beklemektedir. Yengesi de yirmi beş yaşındadır. Abisi ve yengesi birbirlerine çok büyük bir aşkla bağlıdır. Ağabeyin ölümü ailede derin acılar yaratır; ama Kader'in yengesi çok güçlüdür. Ağabeyi öldükten sonra bir daha evlenmez. Oğluna adar kendini. Kader, yengesine hayrandır ve kendini onun yerine koyarak yeğenine:'' Hazirana Buz Kırılganlığında Yas, ‘' şiirini yazar.

‘'O kadar çok yaşadım ki ardından
Bilemezsin...
Tuğlası eksik duvarlarımdan poyraz sızar içime,
Tam ölçekli hazirandır ömre yayılan,
Bildiğim her güzelliği öğrendiğim adam,
Yas'lı eğitimlerdeyim yaşamın ta içinde..
Gözlerine çiçek bıraktım bugün,
Yıl daha uzaklaştın, yinelendin aşk ve aşk ve aşk işte..

Heybetinle durursun yerli yerinde,
Öylece sen..
Olur, olmaz tırnakların geçer,
Ruhumun çeperi hırpalanır.
Gün gelir gözlerimi ateşe verirsin,
Düşmek isterim hayattan,
Emanetin bir kıvılcımda saklıdır,
Küllerimden doğar yaşarım işte..

Senden armağan oğuldandır sahici gülüşlerim,
Tanışmamış birincil yakınlığınızın,
Öncesiyle sonrası arasındaki nehirde,
Asılı tek köprüyüm.
Hiç yan yana dizilemedik biz, karşıdaydı kıyılarınız.
Duyulmayan ezgilerin gizlidir,
Türkü bakışlıdır bana bıraktığın can,
Sular kavuşmamıza doğru akar an be an.
Hızlı bir debiyle yaşarım işte
Yaşamaya dair ne varsa yaparım işte,
Hazirana buz kırılganlığında parmaklarımdan
Yas eritiyorum şimdilik.
Günün birinde uzanıp yanı başına,
Üzerime kokladığın gülü alt edeceğim.

Sonsuz aşk, soluksuz aşk ve daima aşk işte..
Kader, devlet işinden ayrılarak Antalya'ya yerleşir, burada kendi işini kurar. Eşiyle de boşanmıştır. Gitar çalarak, folklorla ilgilenerek ve her şeyden önemlisi şiir yazarak etkinliklere katılır.
Zaman artık paranın önem kazandığı, sanatın para etmediği zamandır. Kader, bunu ‘' Pazarlamaca,'' şiiriyle çok güzel biçimde eleştirir.

‘'Şiirlerim var,
Havadan sudan şiirlerim var,
Çok ucuza satıyorum,
Şiirlerim var,
Gel vatandaş gel,
Karadeniz'de batan,
Gemilerimden,
Dibe vuran hayallerimden yazdım,
Son umudum bunlar,
Çin'den ithal desem,
Ucuz olur diye kapışır mıydınız?

Bir şair için en önemli şey yaşamı gözlemlemektir. Kader de yaşamı gözlemler ve bu gözlemleri birer şiir olur çıkar.
‘'Bay Tommy köpeğiyle geçiyor,
Ruhumda bir rehavet,
Kapattığım fincanın üzerinde alyansım,
Hayalimden ‘falezler' geçiyor,
Ezberimden Orhan Veli,
Nedensiz, nargile çekiyor canım,
Avucumda üç-beş narin portakal çiçeği,
Keskin davetleri, arılardan önce,
Deniz kokusuyla öpüşüyor.

Yaşlı kadın karanfil satıyor,
Seslenip, bir demet alıyorum.
Gözlerinden hüzün değiyor içime,
Of, of şu hayat!
Aniden kederleniyorum mayısa inat,
Kırmızı karanfillere bezeli ihtiyar imkansızlığı,
Sarıp sarmalamaya çalışıyorum,
Derin korkularım vücuda bürünüyor,
İkramımdan mahcup, sokağa geri dönüyor.''
Kader, şiiri tadını çıkarır, bunu zevk için yazar adeta. Bunu: ' Tadını Çıkar' şiirinde ne güzel anlatıyor.
‘'Bir şair büyüttüm içimde,
Kırkına varmak üzere,
Bıraksam sayfalar dolusu yazar,
Büyülü sözcüklerin peşinde.
Annemi istemez,
Kardeşimi istemez,
Bir ekran bir klavye,
Biraz kahve,
Ölümü de alırız yanımıza sigarayla,
Ne zaman işsiz kalsam,
Gün doğar şairime,
Alıp başımızı gideriz şiirler ülkesine,
İnsanlar uçar, kelimeler uçar,
Ayaklarımız yere basıncaya kadar,
Randevular iptal, birikir faturalar.
Gün bizim,
Tadını çıkar şairim.''
Görüldüğü gibi değişik ve özgün imgeleri bulunan, son derece duru ve yalın bir dille yazan Kader'in şiirleri okunmaya değer güzellikte. Onun Türk şiirine yeni bir soluk getireceğine inanıyorum ben.
Kader'e tüm yaşamında mutluluklar diliyorum.
Şiir yolun açık olsun Kader.

Ali Özen

KADER TANGUT'UN ÇOCUKLUĞU ve ÖĞRENİMİ

Kader Tangut, 1970 yılında Eskişehir'de doğar. Ailesinin işi nedeniyle İzmir'e yerleşirler. Tınaztepe İlkokuluna gider. Bu okulu başarıyla bitirince Tınaztepe Ortaokuluna başlar. İlk şiirini bu okulda okurken annesi için yazar.
‘'Annem,'' şiiri, Kader'in daha o yıllarda şair olacağının müjdecisi gibidir.
‘'Ne acılar geçti yüce başından
Bir gün olsun rahata eremedin gitti
Acılar kederler sıkıntılar saçından
Siyah telleri hep götürdü bitti.''

İçindeki şiir sevgisi büyümeye başlar ve gittikçe şiire olan ilgisi artar. Daha sonra
Kader Tangut'un ailesi İstanbul'a yerleşir. O da İstanbul' da İzzet Ünver Lisesinde okur.

Dokuz Eylül Üniversitesi İ.İ.B.F iktisat bölümü'nü kazanarak tekrar İzmir'e dönüş yapar.

Finans uzmanı OLUR.

ŞİİRLERİ

Kader üniversiteye giderken evlenir. Daha sonra bir şeyler iyi gitmemeye başlar ve bu çok sevdiği aşkından ayrılır. Hem bu sevgisini hem de ayrılığını ‘'Kendim Affetmiyorum'' şiirinde dile getirir.
Bir anlamda şiir onun öz eleştirisini yapmaktadır.
‘'Beyazı yakalamıştık,
Tüm renkler yansıdı içimizden,
Gençtik, imkansızdık, yalındık.
Sevilmek aldı,
Kandırdı, şımarttı,
Kaf Dağı'na kuruldum.
Eteklerimde,
Dağ gibiydin sen.

Öylesine sevmemin,
Sahici karşılığı,
Hoyrattım, bencildim, cahildim,
Alışmıştım,
Daha, daha fazlası,
Detaylardan siperlerimin ardında,
Cümlelerimde iğne uçları,
Gülüp geçerdin sen.

Kader'in üniversite yaşamı çok renkli geçer. Hemen ardından eşinin işi nedeniyle ülkenin en batısından en doğusuna gidince gerçekleri tokat gibi yüzünde hisseder. O günlerde yaşadıklarını şöyle anlatır:
''Giderken çok korkaktım ama inanın bana o toprakların insanları kendileri için yazılan kadere inat dayanıklı ve her şeye boyun eğmişler. Bir kez daha anladım ki insan her toprakta aynı insan. Yalnızca alışkanlıkları değişiyor. Şiirimde vurgulamak istediğim buydu..''

Siyasetle yakından ilgili bir ailenin içindedir; Ancak Kader'in siyasete hiç ilgisi olmaz. Din başlığının altında dinle bağdaşmayan politikalar yürütülmesine ve din sözcüğünün siyasetle aynı platformda anılmasına şiddetle karşı çıkar. İnançları güçlüdür. Sağ görüş,sol görüş bilmez. O, insana değer veren ve eşit yaklaşan görüşün tarafındadır. ‘' Üfürükten Teyyare, ‘' şiirinde bu düşüncesini işler:

‘'Çöl fırtınası geçti yeşil köyden
Ajanslara hörgücüyle düştü liman
Gören gözün hakkı kaldı
Kıldan ince kılıçtan keskin

El açıp dua ettim güzel ülkem için
Bir göğe bir toprağa üfledim
Yüksekten uçan düşlerimle süzüldüm gökyüzüne

Bölgeler arası çelişkiyi şiirinde ne güzel anlatıyor:

‘'Ülkeme güneşin doğduğu yöne
Boylam boylam yaklaşırken
Gökyüzünün köyleri görünmedi
Şehirlerarası yollarda
Kilometre levhasıyla sabit
'Orada bir köy var uzakta'
B o m b o ş yazık
Yer-gök köysüz köylüsüz

Boy verirdi Ezo gelinleri
İhtiyar heyeti bastonuna kadar muhalefet''

Bir tokat da kendine atar. Artık fakültede öğrendikleri kağıt üzerinde kalmıştır, bunlar bölgeye, insana, gerçeğe yabancı bilgilerdir.
Yine aynı şiirde bu öz eleştirisine devam eder:

‘'Ahh ahh terk edilmiş hayalim
Göç ekip varoş devşirmiş çoktan
Koca kentin yapışkan çamurundan
Fikrime bulaşan yeni hüzünlerle yol aldım
Yerle bir manzaraya arşa yakın içlenerek

Fakültede bol dökümlüydü idealistlik
Umursarım naraları atan tiz sesim
Gayrı tütün tonunda
Ekonomik kat etmişken yolları
Git gide perdeliydi geçmişe düzey
Birinci sınıf geri kaldığım ateşimden
On bin fitten utandım
Velev ki kırgın bir beste
Velev ki kalem kör kıvılcım
Kader'in annesi çok yaşlıdır. Onu sık sık hastaneye götürür. Bu vesile ile hastanedeki bazı etkinliklere katılır. Uzun süreli tedavi gören hastalara moral ziyaretleri, işlemlerine yardım ve ihtiyaçlarına destek gibi etkinlikler, yapar. Bu sırada Barmen Ozan'ı tanır ve ona yardımcı olmak, moral aşılamak için ‘'Barmen Çocuk ‘' şiirini yazar.
Bunu kendisi şöyle dile getirmiştir:''Bu şiiri Barmen Ozan için yazdım. On yedi yaşında, durup dururken felç geçirmiş. Tanıştığımızda durumu epey ciddiydi. Tamamıyla yatağa bağımlıydı. Bir yıldan fazla hastanede yattı. Gençliği ve azmi ile her geçen gün biraz iyileşti. Artık yalnızca bacaklarında hissizlik var. İşte bu şiiri yazdığım gün buradan Gata'ya sevk oldu ve doktorlar artık yürümesine kesin gözle bakıyorlar. Ama yine çok çaba sarf etmesi lazım Ozan'ın. Halen tedavide. Siteyi ve benim şiirlerimi takip ediyor. Moral olsun istedim. Ama biraz acele yazıldı. Hastane hikayelerinden henüz siteye eklemediğim bir şiirim daha var. ‘Sendromum Diyojen' başlıklı. Yine bir hastalık. Yine zorlu bir hastanın hikayesi. Ama fırsatım olunca biraz düzenleme yapıp öyle eklemek istiyorum.

İşte Kader'in ağzından Barmen Çocuk'un şiiri:

Ah be çocuk.
Ecelin bileğini bükmüştün,
Hayatın önünde diz çöktün,
Kursağımızda kaldın sana içtik.
Biraz kahır, biraz buruktu tadı,
Bir adım mutluluktu dileyiş,
Hak değil bu yaşında,
Çare gayretin olsun
Ne olur bıkma,usanma,çabala..

Nazar boncuklarını tak dizlerine gururla,
Çabala ama aldırma.''
Kader'in babası ne yazık ki 1989 yılında vefatı eder. Babasının ölümünden altı ay sonra daha yirmi sekiz yaşında olan ağabeyini trafik kazasında kaybeder. Ağabeyi evlidir ve eşi o sıralar bebek beklemektedir. Yengesi de yirmi beş yaşındadır. Abisi ve yengesi birbirlerine çok büyük bir aşkla bağlıdır. Ağabeyin ölümü ailede derin acılar yaratır; ama Kader'in yengesi çok güçlüdür. Ağabeyi öldükten sonra bir daha evlenmez. Oğluna adar kendini. Kader, yengesine hayrandır ve kendini onun yerine koyarak yeğenine:'' Hazirana Buz Kırılganlığında Yas, ‘' şiirini yazar.

‘'O kadar çok yaşadım ki ardından
Bilemezsin...
Tuğlası eksik duvarlarımdan poyraz sızar içime,
Tam ölçekli hazirandır ömre yayılan,
Bildiğim her güzelliği öğrendiğim adam,
Yas'lı eğitimlerdeyim yaşamın ta içinde..
Gözlerine çiçek bıraktım bugün,
Yıl daha uzaklaştın, yinelendin aşk ve aşk ve aşk işte..

Heybetinle durursun yerli yerinde,
Öylece sen..
Olur, olmaz tırnakların geçer,
Ruhumun çeperi hırpalanır.
Gün gelir gözlerimi ateşe verirsin,
Düşmek isterim hayattan,
Emanetin bir kıvılcımda saklıdır,
Küllerimden doğar yaşarım işte..

Senden armağan oğuldandır sahici gülüşlerim,
Tanışmamış birincil yakınlığınızın,
Öncesiyle sonrası arasındaki nehirde,
Asılı tek köprüyüm.
Hiç yan yana dizilemedik biz, karşıdaydı kıyılarınız.
Duyulmayan ezgilerin gizlidir,
Türkü bakışlıdır bana bıraktığın can,
Sular kavuşmamıza doğru akar an be an.
Hızlı bir debiyle yaşarım işte
Yaşamaya dair ne varsa yaparım işte,
Hazirana buz kırılganlığında parmaklarımdan
Yas eritiyorum şimdilik.
Günün birinde uzanıp yanı başına,
Üzerime kokladığın gülü alt edeceğim.

Sonsuz aşk, soluksuz aşk ve daima aşk işte..
Kader, devlet işinden ayrılarak Antalya'ya yerleşir, burada kendi işini kurar. Eşiyle de boşanmıştır. Gitar çalarak, folklorla ilgilenerek ve her şeyden önemlisi şiir yazarak etkinliklere katılır.
Zaman artık paranın önem kazandığı, sanatın para etmediği zamandır. Kader, bunu ‘' Pazarlamaca,'' şiiriyle çok güzel biçimde eleştirir.

‘'Şiirlerim var,
Havadan sudan şiirlerim var,
Çok ucuza satıyorum,
Şiirlerim var,
Gel vatandaş gel,
Karadeniz'de batan,
Gemilerimden,
Dibe vuran hayallerimden yazdım,
Son umudum bunlar,
Çin'den ithal desem,
Ucuz olur diye kapışır mıydınız?

Bir şair için en önemli şey yaşamı gözlemlemektir. Kader de yaşamı gözlemler ve bu gözlemleri birer şiir olur çıkar.
‘'Bay Tommy köpeğiyle geçiyor,
Ruhumda bir rehavet,
Kapattığım fincanın üzerinde alyansım,
Hayalimden ‘falezler' geçiyor,
Ezberimden Orhan Veli,
Nedensiz, nargile çekiyor canım,
Avucumda üç-beş narin portakal çiçeği,
Keskin davetleri, arılardan önce,
Deniz kokusuyla öpüşüyor.

Yaşlı kadın karanfil satıyor,
Seslenip, bir demet alıyorum.
Gözlerinden hüzün değiyor içime,
Of, of şu hayat!
Aniden kederleniyorum mayısa inat,
Kırmızı karanfillere bezeli ihtiyar imkansızlığı,
Sarıp sarmalamaya çalışıyorum,
Derin korkularım vücuda bürünüyor,
İkramımdan mahcup, sokağa geri dönüyor.''
Kader, şiiri tadını çıkarır, bunu zevk için yazar adeta. Bunu: ' Tadını Çıkar' şiirinde ne güzel anlatıyor.
‘'Bir şair büyüttüm içimde,
Kırkına varmak üzere,
Bıraksam sayfalar dolusu yazar,
Büyülü sözcüklerin peşinde.
Annemi istemez,
Kardeşimi istemez,
Bir ekran bir klavye,
Biraz kahve,
Ölümü de alırız yanımıza sigarayla,
Ne zaman işsiz kalsam,
Gün doğar şairime,
Alıp başımızı gideriz şiirler ülkesine,
İnsanlar uçar, kelimeler uçar,
Ayaklarımız yere basıncaya kadar,
Randevular iptal, birikir faturalar.
Gün bizim,
Tadını çıkar şairim.''
Görüldüğü gibi değişik ve özgün imgeleri bulunan, son derece duru ve yalın bir dille yazan Kader'in şiirleri okunmaya değer güzellikte. Onun Türk şiirine yeni bir soluk getireceğine inanıyorum ben.
Kader'e tüm yaşamında mutluluklar diliyorum.
Şiir yolun açık olsun Kader.

Ali Özen

Ali Özen
Kayıt Tarihi : 19.7.2009 10:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Aşkı Alem
    Aşkı Alem

    Yuregine saglik Ustadim guzellikler sizinle olsun keyifle okudum saygilar *** Tam Puan *** + Antolojim

    Cevap Yaz
  • Aşık Korhani Kanber Orhan
    Aşık Korhani Kanber Orhan

    Sevgili Ali Öğretmenim,Bir önceki şiirde yaptığınız o güzel uyarıcı ve yapıcı eleştirilerinizi ve incelemenizi burada görüyoruz, İyi varsınız Türk şiiri'nin menbağından çıkara mecraında akması için elinizden gelen her çabayı sarfederek, aynı zamanda Bir Edebiyatçı olarak yapıcı eleştirileriniz bizlerin yolunu aydınlatıyor ve ufkumuzu genişletiyor, buradaki inceleminizde bunun güzel , içten ve samimi bir örneğidir, Türk Şiiri adına bizlere yol gösteren katkınızdan dolayı teşekkür eder, tam puanımla saygılar sunarım, saygılarımla '

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Ali Özen