Sıkışınca yüreğin sevdalardan kaçarsın
Fırtınalı bir denizden boş çıkar oltaların
Karlı dağ zirvelerinde için için yanarsın
Söversin yalnızlığına, belki de ağlarsın
Serpilme vakti gelince çılgınlıklarının, sinsi bir ürperti kaplar bedenini. Acıların ustura ucunda bilenirsin durmadan, kahkahayla izlersin ağıtları. Prangalar vurulu yüreğin iskelet duruşlarında, ıssız bir limanda içersin son kahveni.
Talan edilen ülkenin vahalarında ruhunu ararsın velhasıl. Adını da unutmuşsundur, şanını da. Sırılsıklam perişanlığında çılgınlıkların adres arar, bir çığlık yükselir içinden. Fırtınalardan korkarsın, boğazına düğümlenen lokmaları itersin ellerinle.
Şemsiye yapımcıları
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan
Devamını Oku
ıslanmaktan
tek kişiyi koruyacak genişlikte
kesince kumaşları
yağmur değil
yalnızlıktır yağan



