Ataş bastı bağrıma
Yanar yanar derinden
Varolan benliğim,
Fırlamak ister ok gibi yerinden...
Bir sır var içimde
Her geçen günün ardından,
Avare’ye dönen başımla bir daha asla diyorum.
Unutmak istiyorum türlü hallerini.
Bıçak dayanmışcasına sırtımdan söküp atmak istiyorum.
Boğuluyorum kasvetinle…
Geçer denilsede her yara,yenisi ekleniyor...
Bu gün kendime bir armağan vermek istedim.
Düşündüm...
En güzel hediye benim için ne olabilirdi.
Fazla zaman geçmeden karar verdim.
Sen ben ve martılarla geçirdiğimiz saatler göz önüme geldi.
İşte dedim..
Afalladı ruhum bitmeyen duraklar gözlemekten
Gönlüm tükendi yaralı gitmelerinden
Ben gibi sevmedin anladım halinden
Bu cana eziyet bilmem ki neden...
Ölürdüm uğruna sende sevsen
SarıIıyor zamanım
bitiremediğim kitabın sayfalarına
yaklaşıyor ömrüm gitgide menzile
özlemin dolanmışken bedenime
üşüyor yüreğim...
Günlerden bir gün:
Bir mahkeme salonunda
Gerçekle şaka arasında
Neticede boşanma adına bir dava.
Salon dolu,
Bilinmeyen bir yoldayım........
Adını sana olan SEVGİM den koymalıyım
Ne gece bitmeli bu yolda,nede gündüz
Her adımda sen ve ben olmalı.....
Özlemin bedenimi kasıp kavururken
Üzerimde buzdan bir el yürüyor
Hayalinle sessiz sessiz konuşurken
Yumulası gözlerime uyku girmiyor
Aralıyorum günleri,saat onikiye beş var.
Üzerime giydiğim ertesinin endişesi.
Korkular hissediyorum bilmediğim,
Gölgelerin düşüyor üzerime.
Dar geliyor tenim,bedenime...
Gizli sorgulama başlıyor,
İçinde kırık umut çiçeği
Halk içinde verilen aydınlanma mücadelesi
Bir yaprağın bile kımıldamayışı
Lök gibi içe oturuşlar
Sonrası mahsuniyet
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!