Aşkın adı İstanbul,
Aşıkları sen ve ben.
Köprüden de geçeriz,
Boğazdan su da içeriz.
Tutkunun adı İstanbul,
Bir parça tebessümüm var elimde,
Sen neresindesin bilmiyorum.
Gülmek zor değilse bile,
Aynı anda gülmek en değerlisi senin ile.
Burada aydınlık parlak bir gündeyim,
Güçlü bir gün ışığının izdüşümü,
Derin, kızıl akşamın seni düşünüşü,
Bir tutam umut aldım elime,
Daha da ileri dedim kendi kendime.
Bir kuzum vardı ben çocukken,
Hoplardı,zıplardı,melerdi ve gülerdi,
Hatta beni hep severdi.
Bir arabam vardı oyuncak,
Oynardım,kurardım,
Sen dağa bak, ben denize,
Sen yeşile, ben maviye,
Sen gözlerime, ben gözlerine,
Kavuşalım, dağ deniz...
Dalgalan denizim vur kıyılarıma,
Öp beni içine çeke çeke,
Soluksuz kalayım...
Kırılsın kemiklerim, çıtır çıtır,
Sarıl bana sana doyayım...
Gözlerini ver bana,
Gönlümün bahçesi,
Burada yazlar ılıman, kışlar serin
Bir tat, bir lezzet.
Bir gram huzur, en kıyağından.
Boğaza bakar burası,
Bir rüzgar esintisi, bir melodi bu bakışın,
En değerli yeri gözlerinin sade oluşu.
Kim bilir belki de beyefendi duruşum,
Bir caz şarkısının mavisiydi, çekirdeğiydi.
İçinde sana dair anlatılanları dinledim.
Yıldızlar kadar uzak olasak bile...
Vesairelerinde hayatın savrulsak bile...
Bir sevgicik taşımayacak kadar kim tutsak! ?
Vardır özgürlük... 'Yok! ' desen bile buna özgürsün! ..
Çekmişim içime gül kokusunu,
İçim gülüyor...
Sahildeyim uzun uzun,
Serinlik veriyor...
Utanmadan yüzüyorum bi de,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!