kaçtım senden,
ne yönden estiği belirsiz, bir rüzigardan kaçar gibi
koşar adımlarla, gölgem takib edene dek
sokakları caddeleri arşın arşın, fersah fersah ölçercesine
kaçtım senden…
peşimde bir esinti vardı ensemdeki soğuk terlere öldürücü darbelere yaparak beni her an uakalayacakcasına amansız zamansız arkamdan koşarak gelen bir dünya…
biraz sevda bir istanbul belki bir nehir…bir bebeğin günahsız şefkat yumağı elleri, aksakallı bir ihtiyarın çaresiz dulaı elleri
belki bir istanbul sokağı, bir eyüp, fatihi bir pera kaldırım taşı…
kaçıyorum senden şimdilerde kaçtığımı bile bile…hani eylemler vardır bilmeden yapılan,
kaçtığımı anımsadığım anlarda, parmaklarımın arasında gezinen ince kıvrımlı senin gibi ince belli, bir çay bardağı oluyorsun
gece kanter içinde beni uyandıran rüyalarım gibi aniden ansızın apansız…
dudaklarından ay yumuşaklığı süzülen, kuşluk vakti dualardan sonra gelen şefkatin ilmek ilmek örüldüğü cezir anlarında gören gözlere görünen aşkın dokunulmaz onurlu o kutsal nuru, gülüşünün yeşil renginde ki aşkınlık, toprağın verdiği mor kızıllık…
kalemim elimde protest tutumlara gebe…komitecilerin karar ve zararlarına muhalif…
kaçıyorum ya senden tüm konstantinopolus lerzede…kaçarken katettiğim her mesafe sana varmanın karesi…aslında biraz da yokluğunun çaresi.
Ahmet Hamdi DönerKayıt Tarihi : 13.2.2010 11:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!