Kahve fincanındaki okyanuslarda yitik gemiyim
Sancak direğimde ölü bir kedinin sırıtkan gözleri
Ahçıbaşı, tayfa, kaptan; korkarım tek yolcu benim
Seyir defterimde uğramam gereken limanlar
- Hoşçakal artık gitmeliyim
Beynimde çamaşır iplerinin mandallaşmış ağırlığı
Kaçtığım iyi aile evleridir
Beyaz masa örtülerinde gülüyor lekeler
Bilmemkaçıncı çorbanın boğan sıcaklığı
- Elinize sağlık, çok lezzetli
Kezzap yeşili tanımadık gözler
Trenle kaçıyorum hiç gitmediğim Hong Kong'tan
Yürüyen camda gördüğüm, bir gece ansızın duyduğum
Allı morlu bir hasret türküsü gibi uzuyor eller
- Acısından koyma mideme dokunuyor
Öldürülen birmilyonsekizinci kızılderili gibi ağlama kapımda
Paspasın altında anahtarı ellerimin
Sana yazmıyorum sana yazdığım mektubu
Satırlar acıyı dokuyor kağıdın beyazına
- Gözlüğümü versene iyi göremiyorum
Telefon sarısını yürütmüşler cebimden
Yarım kaldı mutluluk tablosu
Biliyorum sabah sabah boyamak zor denizi
Üç dörtlük sırıtıyor, dişlerinde gözleri
- Çok sıcak burası, gölgeye geçelim
Karasularımda ak bir balina
İpe dizmeliyim tüm mavileri
Darağacına çekip boğuyorum güneşi
Kanayan ellerim, üşüyen benim
- Kar yağsın avuçlarım ağlıyor.
Kayıt Tarihi : 26.11.2002 02:49:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

kaçtığın iyi aile evlerinden
iyi aile bireyleri kalmayacak yoksa
TÜM YORUMLAR (1)