Kaçmadan yakalayalım sevda trenimizi
Adamın bir damla yaş var gözlerinde
Sevgi bahçesinin bülbülleri
Figan etmiyor eskisi gibi
Güller küsmüş açmıyor artık.
Sevgi ormanı gibi olan kalpler
Bir kuraklık yaşıyor sanki.
Mutsuzluk rüzğarları esmekte
Sarmakta biz insanları
Bir çocuk ağlıyor derinden
Bir kadın haykırıyor çaresiz
-“Gitme! ”
Erkek kararsız ve perişan
Sevgisizlik kuraklığı yaşayan
Kalbinde bir elem
Acabalar? belkiler? dolu
Uykusuz bir gecenin ardından
Elindeki sigara yere düşerken
Küçük bir el uzanıyor eline
-“Baba” çığlığı yükseliyor
Küçük acı dolu ağızdan
Adamın elleri yanına düşüyor
Çaresiz ve perişan
Sessizce eğilip kucaklıyor
Suçsuz yavrusunu bağrına basıyor
Geride bırakmamak istercesine!
Küçük eller dolanıyor boynuna
Gözyaşlarıyla ıslanmış küçük yüz
Yapışıyor yüzüne ayrılmamacasına
Adam çaresiz adam perişan
Adam çıkmazlarda yarası büyük
Kendi çocukluğu geliyor,
Gözlerinin önüne tarih tekerrür edercesine
Babası ve annesi boşanırken,
Yaşadığı derin acı dinmemiş isyanları
Yaşamı boyu babasızlığın yıkıklığı
-“Allah kahretsin! ” diye homurdanıyor
Dönüyor arkasını giriyor evine
Gözüne karısı ilişiyor
Saç baş dağınık perişan
Ümitsizce yalvaran bakışları
Kalbinde derin bir acı duyuyor
-“Ne kadar mutluyduk bir zamanlar”
Diye düşünmekten kendini alamıyor
Elini uzatıyor çaresizce eşine
-“Kaçmadan yakalayalım sevda trenimizi.”
Hülya Kaya
Hülya KayaKayıt Tarihi : 17.3.2012 08:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!