Kocaman damlalar saldırıyor
İncecik çadıra
Afan tufan kıyamet kopuyor havada
Yer ile gök birleşmiş güreş tutmakta
Çadırsa tutunmaya çalışıyor kazıklara
Öyle soğuk ki!
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Şiiriniz güzel bir timsalle, İnsanın köksüz bedeninin kaçınılmaz sonunu gösteriyor.. sizi tebrik ediyorum Hatice hanım....NAZ
Muhterem Kardeşim, Harika bir şiiri okudum ve haz aldım, Yaradan sizinle birlik olur inşallah. Sevgi ve saygılar....
şiirlerinizin bir kısmını okudum buda onlardan bir güzel. aşkı sevgiyi çok güzel işliyorsunuz .çadırda öyle..sevgilerimle.
çadırının yaşadıklarınyla öyle gözel anlatmışsınızki anadolu insanını -şimdi gayrı tutunacak hiç bnir dalı kalmadı tarını da yok ettiler üreticiyide...........................kaleminiz daim olsun
abdullah oral
Usta şair bi şiire iki anlam yüklemiş. O kadar güzel ki. Affınıza sığınarak, buraya tam dda sizin şiirinizi tarif eden bir kısa şiirimi yazmak geldi içimden.
Şiir aç sar bir yumaktır, Kâinatı okuamaktır.
Fikir desen, duygu iplik, İlmek ilmek dokumaktır.
Bunu siz çok güzel yapıyorsunuz üstade bacım.
Selam ve saygılarımla
Seyfeddin Karahocagil
Kaçış yok sondan, (özellikle)şiirinize çok derin ifadeler katmış teşekkürler sevgilerimle
Harika benzetmelerle yerinde bir mesaj.Kutluyorum Hatice hanım.Saygı ve selamlarımla.
Kocaman damlalar saldırıyor,
İncecik çadıra.
Afan, tufan kıyamet kopuyor hava da.
Yer ile gök birleşmiş güreş tutmakta,
Çadırsa tutunmaya çalışıyor kazıklara.
Öyle soğuk ki!
Tit tir titriyor ince dokuma bezi.
İpleri iyi bağlanmamış,
Kökleri derinlerde değil belli.
Ne yapsa ne etse nafile,
Sökülecek kazıklardan,
Savrulacak bir yerlere.
Takılacak bir ağacın tepesine.
Girecek liflerine dallar,
Kaçış yok sondan,
Olacak delik deşik bir kalbur.
gerçeği okudum hatica hanım.saygı ve muhabbetlerimle...
''İpleri iyi bağlanmamış,
Kökleri derinlerde değil belli.
Ne yapsa ne etse nafile,
Sökülecek kazıklardan,
Savrulacak bir yerlere.''............Ne güzel anlatım!...
Tebrik ederim Hatice dost...
Sevgi ve saygı ile...
Turan Orak
İpleri iyi bağlanmamış,
Kökleri derinlerde değil belli.
nerelere götürüyor damlalar......
Ne yapsa ne etse nafile.....
temeli olmayanların........
kaçışı yok sondan.....
SEVGİYLE KALIN....NAZAN İZMİRLİ
Bu şiir ile ilgili 21 tane yorum bulunmakta