Bir profesör vardı
belki bir astro fizikçi...
tam hatırlamıyorum ama kayıtlarda geçer.
Yıllardır Griler (Uzaylı bir ırk) tarafından kaçırılıyormuş.
dayanamadı
deneyimlerini anlatırken, bir süre sonra
gözleri yaşlandı.
koskoca adam!
insan üzülüyor iki göz-iki çeşme görünce.
Artık normal insan gibi yaşayamıyormuş.
Evini, kanepesini, televizyonunu
eşini, kızlarını, oğullarını özlüyormuş.
Onlarlayken -bir baba gibi- bakamıyormuş.
Çayırı-çimeni özlüyormuş hem.
Demek ki adam bir yandan da
insanlığından memnunmuş? !
yaşadığı yerde ona 'insan' diyorlarmış
insan gibi bakıyorlar, insan gibi muamele yapıyorlarmış? !
Adam yerini-yurdunu seviyormuş.
Yahu, bizim burada bugün bir anket yapılsın
nüfusun yarısı (tabii ki ondan-bundan korkmayan kesimi)
tasını-tarağını bile toplamadan
evini-barkını aklına takmadan en önde gitmez miydi? !
öyle bir bıkmışlar ki yaşamaktan
bütün kirliliklerden
'alın beni! götürün beni!
kesin beni! biçin beni! deneyler yapın üzerimde!
yeter ki geri getirmeyin! ' diye bağırmazlar mıydı? !
hem orada su bedava, aş bedava
yatak-yorgan bedava
hem de uzay manzaralı!
kokuşmuş, ömrü tükenmiş
sonları yaşayan yaşlı dünyaya uzaydan
o rahat oturağından huzurla bakmak! ..
oooh ne güzel!
Hem düşünsenize yahu
fena mı olurdu?
Burada, yavaş-yavaş çürüyen zombiler gibi dolaşmaktansa
insanlığa bir faydamız olmaz mıydı
Griler'ce kesilip-biçilseydik? !
hem acıyı da halletmişler...
Aah profesör ah!
Sen yaşamayı bilmiyorsun!
(Ağustos 2006)
Ömer DalmanKayıt Tarihi : 17.8.2006 10:49:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!