Okyanus suyu kendini yeniler; insan tuzlu su ve hava karışımından ibarettir; hücresi kendini yeniler; belli bir suresi vardir.Bu süre suda ve hücrede şifrelenmiştir...Sonra insan ölür; okyanus temizlenemez kurur belki veya bataklık benzeri bi şeye dönüşür...Evrende herşey ayni mantıkla isler öz hep aynıdır çünkü.Evrenin sonunun gelip gelmedigini de bu sekilde anlamak mümkündür...atmosferik ve tabiat olaylarinin evreni korumak icin verdigi mücadelenin şiddeti nedir.ölçüleri görmek lazım...Evren eskisi gibi kendini yenileyemiyorsa insan bedeninde hucrelerin ölmesi veya okyanus suyunu temizleyen unsurlarin azalması gibi sonun habercisi demektir.Bu son kaçınılmaz bir sondur.Fizikte termodinamik kanunun ikinci maddesinde Entropi diye bir yasa vardır.Bu yasaya gore her sey düzensizlikten tekrar duzensizlige döner.Düzensizlik doğallıktir çünkü...bizim bildiğimiz anlamda düzen bu yasaya gore bozulma halidir. Her sey duzensizlikten düzene girer bi sure icin bozulur fakat sonunda özüne geri doner ve düzensizleşir... Yani zaman başlangıcı varsa evren zamanla haraket ediyorsa zamanin başladığı noktaya donecek olması şu durumda kaçınilmaz bir gerçektir.Amacım Kıyamet tellalığı yapmak değil.Bilimsel yaklaşımlarla hayatı okuyor, düşünüyor ve yazıyorum...
Çağatay ÇağlayanKayıt Tarihi : 24.12.2016 00:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!