hesap cetvelinden firarlı
sayıları utangaç bir bahçe gördüm
her zaman çiçekler içinde olmaz ya
bu kez evrak keşmekeşinde verdim molamı
asma köprüsü yaren
kırk yılın hatırına
bin talaş içindeki cam masa fondu
dosyalar birikip kabarsa da üstünde
ne güzel ki ekranlar tatildeydi
balkondan sarkan güneş izmarit tüttürürken
tadilatlı bir koşturmanın ortasında oturdum
hayat bu ya
hınzır bir baz istasyonu kurulmuştu balkonun dibine
kollarını uzatmış, tetikteydi
yaprak, saçlarından asılmış
sarmaşık tutunmuştu dalgalarına
bir de sinirleri cininde bir kadın vardı ortalıkta
odaları doldurmuşlar aceleci, sabırsız
kadın aceleci, sabırsızdı
bağırdıkça bağırdı
bağırdıkça bağırdı sanki
oysa bitmezdi dünyanın işi
anladım; perdeyi açmazdı hayat kendiliğinden
gözbebeğimiz yollarını aşırıp
saklanmış nefesi tutmadıkça
açmazdı kollarını
Kayıt Tarihi : 11.5.2010 22:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
saygım ile.
Bahri habâba mihmân edersin
Şeyh Gâalib
Sâkî! Keramet ya sende, ya bende: denizi su kabarcığına misafir edersin.
Divane aşık gibi de dolanırım yollarda..
...
....
sen yağmur ol ben bulut...
sen yağmur ol ben bulut...
kim söylesin ki şimdi bunu karadenizin içli sesiyle.süreyya davulcuoğlu misal.. dudak büküyorum..bu hava da kim söyler de, kim dinler....
içinden cin çıkan bir hayattı mumunki...
TÜM YORUMLAR (4)