Kacak Yasama Yergisi Şiiri - Turgut Uyar

Turgut Uyar
4 Ağustos 1927 - 22 Ağustos 1985
61

ŞİİR


966

TAKİPÇİ

Kacak Yasama Yergisi

Gunelerden o gun alip basimi evin yolunu sasiracagim
Taze ekmegim eski kanlarim benim ellerim sasiracak
Ya da tek basina sen acikacaksin sen tek basina gozlerin
Hic umurumda degil ya sundan sundan korkuyorum
Kim uydurdu bu hazirani bu temmuzlari bu yasamalri gizli kapakli
Bu yulaflari bardaklari bu butun pustluklari bu sarkilari
Hic umrumda degil yopksa yalnizliklar, bozuk paralar, uzun boylu ayisiklari, gelip gelip giden sarhosluklar, sabahleyin yatakta az az usumek, hani insanin kendi kendini bulamadigi, hatirlayamadigi saatler olur ya, iste onlar. Bir keresinde boyle saatlerin birinde bir sarki duymustum da isimi gucumu koyup sokak sokak bir kadin aramaya cikmistim. Sonra bulamamistim. Bir igrenmistim nedense, gidip bir kosede kusmustum.
Aksamlari eve hep arka sokaklardan donu
..........
..........

Turgut Uyar
Kayıt Tarihi : 9.5.2003 01:21:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Perihan Pehlivan
    Perihan Pehlivan

    güzel uzun uzun bir yaşam hikayesi.Allah rahmeti üzerine olsun. sonunda her şey bitiyor işte. ne yasa var ne tasa.

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah

    Bu dünyada en iyi ben yenilirim, dosta, düşmana, aşka ve kadınlara..
    Ve güneşler yetmez 'Karlı Kent'in, 'Kardan Adam'ını eritmeye..

    t.uyar..

    @..

    Cevap Yaz
  • Sükûn Ve İnşirah
    Sükûn Ve İnşirah

    Kaçak Yaşama Yergisi // Turgut Uyar

    Günlerden o gün alıp başımı evin yolunu şaşıracağım
    Taze ekmeğim eski kanlarım benim ellerim şaşıracak
    Ya da tek başına acıkacaksın sen tek başına gözlerin
    Hiç umurumda değil ya şundan şundan şundan korkuyorum
    Kim uydurdu bu haziranı bu temmuzları bu yaşamaları gizli kapaklı
    Bu yulafları oğlakları bardakları bu bütün puştlukları bu şarkıları
    Hiç umrumda değil yoksa yalnızlıklar, bozuk paralar, uzun boylu ayışıkları,
    gelip gelip giden sarhoşluklar, sabahleyin yalnız
    yatakta az az üşümek, hani insanın kendi kendini bulamadığı,
    hatırlayamadığı saatler olur ya, işte onlar. Bir keresinde
    böyle saatlerin birinde bir şarkı duymuştum da işimi gücümü
    koyup sokak sokak bir kadın aramaya çıkmıştım.
    Sonra bulamamıştım. Bir iğrenmiştim nedense, gidip bir köşede kusmuştum.
    Aksamları eve hep arka sokaklardan dönüyorum
    Pencerelere bakmıyorum dükkanların mostralarına bakmıyorum
    Kadınların eteklerine bakmıyorum hiç
    Sağıma soluma bir baksam biliyorum sapıtmak işten değil
    Bir baksam ertesi gün kimbilir nerelerde olurum
    Uzak şarkıları dinliyorum sıkı sıkı aşık oluyorum
    İyi niyetle merhaba ağaçlar evler bildik bulutlar
    Öğrenciler memur kişiler bana benzeyenler
    Ben kaçmaya çabalıyorum hoşnut muyum
    Siz kaçtığınız yerde hoşnut musunuz
    Konuşup gülüşüyoruz umumhaneye nasıl gittiklerimizi
    anlatıyoruz
    Hiç yanıma yöreme bakmıyorum
    İlle şeytan minarelerini düşünüyorum büyük pullu deniz dibi
    balıklarını
    Kadınlar adamlar şehri uğultularla dolduran namussuz kalabalık
    Yorgun kalabalık iyi kalabalık alaycı düzenbaz kalabalık
    Bir karışsam içlerine bir uysam biraz gülmesem
    Ertesi gün kim bilir nasıl yaşarım
    Bir çalıştığım oda var üç pencereli, bir arka yol, bir gökyüzü, göre
    göre önce sevdiğim sonra alıştığım sonra ezberlediğim ar-
    tık kurtulduğum ağır aksak gökyüzü, her gün her sabah bir
    şu kadar kuşun, adamın, uçağın, yağmurun yunup arındığı
    gökyüzü, bir de geceye karışmaya başlayan tek tük ışıklı, ama
    nasıl sıcak ışıklı tanıdık evler, Zekeriya Bey'in evi, Süheyla
    Doğrusöz'ün evi, Ali Özaçar'ın bakkal dükkanı, Temiziş Kolacısı Süleyman,
    sonra kendi evim, yatağım, yorganım, çorbalar
    Gidiyorum geliyorum dünyayı bu kadarcık belliyorum
    Halbuki ben ne hinoğlu hinim aslında, iyice biliyorum, açlıklar,
    inadına kanlar, çıngıraklar, dövüşken horozlar var, ormanlar-
    da zaman zaman unuttuğumuz haydutlar, enginar tarlaları,
    pamuk tarlaları, ırgatlar, sekiz yüz kadem derinliğinde kömür arayanlar,
    zorlu aşklar, buğdaylar buğdaylar, ilaçlar ilaçlar
    Halbuki biliyorum biliyorum ama ne ben yokum ne onlar eksik
    Akşamları hep arka sokaklardan dönüyorum
    Biraz bıkkın bir parça kırık korkunç umutsuz ve sakin
    Eve geliyorum seni buluyorum bir seviniyorum bir kızıyorum

    Sonra biliyorsun

    Turgut Uyar

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Turgut Uyar