Kaç Yıl Oldu? Hani? Şiiri - Yorumlar

Cumali Cumalioğlu
81

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

-Darbeyi anarken-
--------------
Hani bir oğlun vardı
gecelerce gelmeyen
Kumarsız, içkisiz
ille kadınsız!

Tamamını Oku
  • Sabriye Babaoğlu
    Sabriye Babaoğlu 16.09.2009 - 09:52

    evlat işte....
    Hani diyorum ki sen anasın
    sen de baba -ne çok sevinmiştin
    ilk ´baba´ deyince oğlun
    nasıl gelmez usuna- nasıl unutursun? ......ne analığımız ne babalığımız nede geçmiş unutturur yaşanılanları..


    Cevap Yaz
  • Safinaz Ocakcı
    Safinaz Ocakcı 14.09.2009 - 12:04

    keşke ülkemde 12 eylülü anacak başka ve güzel değerlerimiz olsaydi... ama malesef ki 12 ayin belkide en güzeli eylüle kursun sıkanlar sayesinde bu günü böylesine acı dizlerei yazmak, okumak ve hisstemekle geciriyoruz... aydınlık yarinlar gelecegimize... kutlarim kaleminizi ve alkışlıyorum bu güzel şiiri...saygılar.

    Cevap Yaz
  • Nuran Aksoy Karakuş
    Nuran Aksoy Karakuş 14.09.2009 - 00:24

    Derin bir ah çekiyor insan lakin elden bir şey gelmiyor...

    Allah sizi ahirette buluştursun, sabır versin Mevlam... Gerçekten çok üzücü, tevekkülü elden bırakmayın, saygılarımla....

    Cevap Yaz
  • Sevginaz İnal
    Sevginaz İnal 13.09.2009 - 23:29

    'O günleri yaşayanalar unutamıyacak Eylül leri ...nasıl unutulurki bu denli acıları barındırırken...'

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yılmaz
    İbrahim Yılmaz 13.09.2009 - 23:05


    O herşeyini sizlere adamıştı
    Hani 'çırak' olmuştu sanayiide
    Kaportacı Abu Usta çok sevmişti
    haftalığı 70´e çıkmıştı 60´tan

    Hani bir Zehra´sı vardı
    mutfaktan gizli bakan

    Bir kez dönüp bakmamıştı
    O´nun için ikincildi Zehra´sı
    çalışkandı, dürüsttü
    evleneceğim diyemeden gitmişti

    Hani dizdiğin ağıt vardı: ´Muratsız Mustafam´
    Kaç yıl oldu ana
    bir akşam yemeği yasa boğulalı
    Nasıl unutursun?

    Cumali Cumalioğlu
    4 Temmuz 1984-İST.

    Cumali Cumalioğlu




    SAYGIDEĞER ÜSTADIM;

    12 eylül askeri darbesiyle ilgili arkadaşlarımızın bu günlerde güzel şiirlerini ve yazılarını okuyoruz..o günleri yaşayan bizlerin hala yürekleri yanıyor..ben de 12 eylül darbesi ve tüm darbelerle ilgili ortak bir yorum yazdım..sizinle de paylaşmak istedim..

    sözüme başlamadan önce bir de şunu ifade edeyim 12 eylül darbesi faşittir 27 mayıs darbesi devrimdir saçmalığına asla katılmam..yeryüzünde ister Şilide ister Arjantinde ister Mısırda ister Pakistanda ve isterse Türkiyede olsun halk iradesine karşı yapılan her askeri müdahalelerin adı darbedir ve halkın iradesine karşı işlenmiş anayasal suçtur..mutlaka sivil mahkemelerde hesabı sorulup bu darbeciler yargılanmalıdırlar..ve demokrasinin aklanması için mahkum edilmelidirler..

    Türkiyede bu darbelerin arkasında kimler var bizi sağcı solcu diye ikiye bölüp bize bu cennet vatanda cehennem azabı çektirenlerin gerçek yüzleri klimlerdir,bunları derinlemesine hiç merak edip sorgulamıyoruz.

    11 eylül gecesine kadar her gün bu memlekette 30 kişi sağcı ve solcu diye öldürülürken 12 eylülden itibaren hiç kimsenin ölmemesinin acaba gerçek sebebi nedir..bunu hiç düşündük mü..? o zaman ABD dış ileri bakanı Hemri kissinger bizim çocuklar başarolı oldu darken darbeyi onayladıklarının ve darbenin arkasında kimlerin olduklarının ipuçlarını aklı olan bizler hala anlayamadık mı..? darbeciler bize kardeş kanının akmasını durdurmak için darbe yaptıkları yalanını söylemediler mi..? peki o kanı akıtan kimlerdi..aynı silahı sağcının eline verdirip solcu vatan evladını yine aynı silahı solcunun eline verip sağcı vatan evlatlarını öldürtmediler mi..? peki kim bu karanlık yüzlüler..onca yıl geçti millet olarak hiç mi merak etmedik bunların kim olduklarını.? .hala sen sağcısın ben solcuyum gafleti ve muhabbeti içindeyiz..bizi yıllar yılı uyutanlara karşı uyanalım artık..

    ben caddelere baktığımda bize ait gurur duyacağım icat edilmiş dünya çapınca almanya japonya fransa ve hatta güney kore gibi markamız olan ürünlerimizi göremiyorum..yazık değil mi bu asil milletin gençlerine..ben sağcı sen solcu olsan ne yazar...kafalarımız milli değil müstemlekeyiz müstemleke..ama ne demekse sağcılık veya solculuk anlamış değilim yıllar yılı, aldımı kalemi elimize hepimiz mangalda kül bıralmayız..ben bir yılda ülke insanı ve devleti olarak bırak japonyayı almayayı bir güney kore kadar mal ve hizmet üretip üretemediğimize bakarım..gerisi hikaye..

    saygıdeğer arkadaşım

    şair şöyle diyor;

    BÜTÜN MESELE MESELENİN BAŞIDIR.

    bizler meselelerin sonuçlarıyla ilgileniyoruz..peki meselelerin görünmeyen arka planlarında türkiye üzerine oynanan oyunların,darbelerin ve kardeşi kardeşe düşüren nifakların içinde kimler vardı,amaçları neydi..? gibi konuları bilmek zorundayız..

    bu ülkede bizi bazen sağcı solcu,bazen alevi sünni,bazen laik anti laik ve bazen de Kürt Türk diye ayırıp yıllar yılı bizi bize kırdıran kökü dışarıda taşıyıcı ruh olan içimizdeki dış güçlerin işbirlikçisi MASONLARI tanımadan bu vahim olayları asla anlayamayız ve açıklayamayız..hatta dünya çapında bir yahudi tarikatı olan MASONLUĞU bilmeden,amaçlarını tanımadan türkiyenin ve dünyanın nasıl idare edildiğini asla anlayamayız....o zaman masonları ve bu ülkedeki amaçlarını iyi tanımalıyız...

    .ATATÜRK 1935 yılında masonları meclis kararıyla neden kapattı...o biliyordu ki masonlar koskocaman osmanlı imparatorluğunu ittihat ve terakki partisini kullanarak yıkmışlardır..hiç olmazsa genç Türkiye Cumhuriyetine bir zarar vermesinler diye düşünüyordu ATATÜRK...bu tarihi gerçeği hangi Türk aydını ve genci biliyor...ve bizler habire birbirimizle kavga ettik ve ettirildik..artık enerjimizi birleştirip TÜRK bayrağını marsa dikme zamanı gelmedimi..?

    fakat ATATÜRK'E ihanet ederek 1948 yılında tekrar meclis kararıyla bu mason derneklerini kimler, ABD verilen hangi tavizlerle,hangi baskılarla ne amaçla ve niçin açmıştır..hadi durmayın araştırın..ve bu melekette sahte ATATÜRK çüleri de öğrenmiş olursunuz..hiç masondan ATATÜRKÇÜ olur mu arkdaşım.? peki günümüzün ATATÜRKÇÜLERİ kimler..? ? ? ? ? ? ?



    saygılarımla...ibrahim yılmaz

    ***************************************************************************************


    ATATÜRK MASON LOCALARINI NEDEN KAPATTI? ?


    Atatürk, uzun yakın arkadaşlarıyla istişare ettiği mason localarının kapatılmasıyla ilgili düşüncelerini ilk olarak 1935 yılında gündeme getirdi. İttihat Terakki Cemaati içerisindeki masonların Türiye'ye verdikleri zarar ATATÜRK ve herkes tarafından bilinmekteydi. İttihat Terakki'yi yakından tanıyan Atatürk, Cumhuriyet'in kuruluşundan beri locaları kapatmayı düşünüyordu.. Dönemin Van Millitvekili İbrahim Arvas, hatıralarında Atatürk'ün masonlara yaklaşımını şu şekilde ifade ediyor:

    'Mustafa Kemal'in sevmediği iki zümre vardı. Birincisi dönmeler ikinci ise masonlardı... Bir gün eski Adliye Vekil Mahmud Esat Bozkurt'u çağırdı. Kendisine masonların taksimat, teşkilat, ahvalini bildirir bir kitap verdi. 'Bunu güzelce mutalaa et, bir takrirle Halk Partisi grup başkanlığına ver, grupta bunlara şiddetli hücum yap ve grupça kapanmasına dalalet et. Senin de bu işte büyük şeref payın olacaktır.' dedi. Grup danışmanı Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamına bir takrir verdi ve takririnin okunmasını reisten rica etti. Hülasası şöyleydi: 'Masonluk kökü dışarıda bir yahudi tarikatından başka bir şey değildir, memleketimizde bunun ne işi vardır? Bunu da grup kararıyla kapatalım...
    Ertesi hafta Recep Peker geldi ve kürsüye çıkarak şu müjdeyi verdi: 'Arkadaşlar yarından itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır...' salonda bir kıyamet koptu, alkışlar, bağırmalar 'kahrolsun yahudi uşakları' sesleri tavanları çınlatıyordu. Şükrü Kaya ve arkadaşları sırra kadem basmışlardı. Grup dağıldıktan sonra Dr. Mim Kemal'i öne katarak meclisteki masonlar toplu olarak Reis-i Cumhur'a gitmişlerdi. Mim Kemal Reis-i Cumhur'a hitaben: 'Efendimiz biz zaten maiyet-i devletindeyiz fakat siz Meşrik-i Azam'ımız olursanız, bir pervane gibi etrafınızda dönüp dolaşırız' demiş. Reis-i Cumhur: 'Peki bir şey soracağım, bana cevap veriniz de sonra... Siz Avrupa'da hangi locaya bağlısınız ve mektubunuzun ismi nedir?
    'Biz Cenovaya tabiiz ve Reisimiz Barca Mişon cenaplarıdır.' demiş. Bunun üzerine küplere binen Mustafa Kemal Paşa onlara hitaben: 'Haydi defolun buradan cehennem olun gidin. Yahudi uşakları! ' Benim milletim bana kahraman sıfatı verdi ben sizin gibi bir çift yahudiye uşak mı olacağım? Bu gece sabaha kadar Türkiye'deki bütün locaları kapatmadığınız taktirde, yarın teşkil edeceğim, Divan'ı Harb-i Örfi'ye hepinizi verir ve astırırım. Haydi defolun karşımdan.' diyerek onları kovdu, onlar da yıldırım telgraf ve telefonlarla vaziyeti İzmir, İstanbul ve Adana'ya bildiriler ve sabah olmadan hepsini kapanma kararlarını getirip, henüz sofrasından kalmayan Reis-i Cumhur'a verdiler ve derin bir nefes aldılar. Reis-i Cumhur Mustafa Kemal bu suretle bütün mason localarını kapattı.' (İbrahim Arvas, tarihi hakikatler, s.71-72)

    YIL 1948; LOCALAR TEKRAR AÇILIYOR

    İsmet İnönü'nün aldığı ani bir kararla, 5 Şubat 1948 yılında Türkiye Mason Derneği'nin kurulması ile Atatürk'ün emri ile kapatılan mason locaları, İnönü'nün emri ve Celal Bayar'ın desteği ile tekrar faaliyete girmiştir. Masonlar açtıkları davalarda, Halkevlerine devredilen tüm mal varlıklarını tekrar ele geçirdiler.

    5 Şubat 1948 tarihinde 'Türkiye Mason Derneği' ismi ile İstanbul Valiliği'ne yapılan başvuru kabul edildi ve masonlar, bu tarihten sonra resmen faaliyete başladılar. Locaların 13 yıl aradan sonra açılması, uyku döneminde olan masonlar tarafından sevinçle karşılandı. Bu sevinçlerini kendi kontrollerindeki gazetelere tam sayfa ilanlar vererek duyurdular. Atatürk tarafından kapatılan mason localarının tekrar açılışını İbrahim Arvas anılarında şöyle anlatıyor:

    'İsmet Paşa'nın Reis-i Cumhurluğu sırasında Kanun-u Mahsus ile localar kapanmadı diye masonların müracaatı üzerine tekrar localar açılıp faaliyete başladılar. Ve 1952'de ise Atatürkçü geçinen ve onunla iftihar eden Celal Bayar da, Ahmet Gürkan'ın teklif ettiği mason localarını kanunla pekiştirdi. Tabii bu ameliyeyi Meclis yaptı fakat bu müzakerelerin devam ettiği üç celse zarfında Celal Bayar Reis-i Cumhur locasına gelerek konunun müzakerelerini sonuna kadar takip etmiştir.' (İbrahim Arvas, Tarihi Hakikatler, s.73)

    İsmet İnönü'nün aldığı ani bir kararla 5 Şubat 1948
    yılında Türkiye Mason Derneği'nin kurulması ile Atatürk'ün emri ile kapatılan mason locaları, İnönü'nün emri ve Celal Bayar'ın desteği ile tekrar faaliyete girmiştir. Masonlar açtıkları davalarda Halkevlerine devredilen tüm mal varlıklarını tekrar ele geçirdiler.

    Cevap Yaz
  • Cumali Cumalioğlu
    Cumali Cumalioğlu 13.09.2009 - 19:50

    Eyvallah sevgili Bibinoğlu!

    Cevap Yaz
  • Haydar Bibinoğlu
    Haydar Bibinoğlu 12.09.2009 - 16:24

    Yüreğin susmasın Cumali arkadaş. Her şeye karşın susanlara inat...

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta