ilkyaz döküntüsündeydi
inliyordu yelinde sürem
bendine sığmıyordu düş
umursadığı da yoktu hiç
acısına sığındığı sakinlik
enser gibi çakılı duvarda
buz kesen ocakta eriyor
donmuş odunlarda buhar
uykunda dinginliğin yok
sayıklamaları unuttun mu
üşüyen ayaklarını düşündüm
kaç sürem geçecek ısınmana
uykusuzluğuma yalınlığımı koy
yalansız düşüşüm izin üzerinde
gecede hüt hüt seslerindedir
puhu sesi kısık çığlıklarından
ertelemeye tünüyor serçe
kara derili atölyede döşenirken
şafağın kızıllığına konuyor
doru tayın soluğunda ağustos sıcağı
giz güz yüz yüklenmiş günden
gençlik eylemim eylüle kaldı
Kayıt Tarihi : 20.8.2009 21:41:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!