son kez
gelmeyen günlerin özlemin(d) e g/özlendin sevgili
zaman aşımına uğramış bir oratoryodur ansızın kayıttan düşen yaşamak
ki
med cezir gibi oynayan bir masal konmuş adı
ölüm kusuyor kulaklarıma bu hayat
sesler küflü ve bayat
mah/şer kadınlarının göğsünde büyüdü bu rüya
emektardı analar oysa
birinin mirası olmalıydık bizler ve olmuştum güya
ve dediler durmadan hep bana
çiğ süt içirmiş annen doğunca sana
ondan ki
oldum olalı dönüyor başımda durmadan
adı kir konmuş bu k/ara ham dünya
ışığın kor b/akışlarında çetrefil bir solo yaşadığımız
güneşin her gün doğması örneğin sessiz
ve terketmesi bizi apansız
sandığımız ömür içinde sesler ve yankılar
durmadan biz(l) e söyle(ş) medeler
bil(me) diğimiz hayata giden ve geri dönmeyenler asla
bu andığımız(d) a ağla(ş) madalar sonra
gerçek buysa
yitenler ve hiç tükenmeyenler ne peki
bu nasıl sefil bir rüya
ağlak bir can titreyişidir sızlayan g/enzimde
kördüğüm olmuş aldığım her soluk
sa(n) cıların geveze ağıtları ruhumda muallak
sözleri hep boğuk
saralı bir hasta içim(d) e yürüyen inancı bell(k) i duasız
ameli soğuk
göğsümün şer sokaklarında ayetsiz bu kimlik
gezinen zül bir kopuk
tekil kuşatma öldür(s) en beni
sayma/dım artık
bu kaçıncı kör sapık
kıyamet merasimi göğsümde kaynayan
günsüzdü ülkem sana vurdukça tüm günler
güneyim hep batık
kapkara kesmiş mavi denizler
ve karanlık için(d) e doğan dervişler
çoktan aşkı kefenlemişler
alıp götürmüş sevileri cansız o tabut
düğün/üm mevt-i merasim olmuş
uğramaz artık bu limana gelinler
beniki Aşk-a onlar
duvaksız gömüp gitmişler
yersiz yurtsuz bir meczup halim
darb-ı medarım
ellerimde sızlayan kireçlemeli s(ins) i bu düşler
ve damarlarıma sızan kangren bir iç alem var
tırnak uçlarımda bıçaksız yürüyen son neşter
tabipsiz kanımı içtiler
ismini andıkça yeminli sözler
eşik diplerinde öldü melekler
akşam ve sana dönük şer vakitler
kekeme dilime aşina bir dua
asıyor beni tavansız göklerin dar ağacına
kovuluyorum yedi yeminle sekiz kapılı dergahından Hakkın
giyinip yedi kat ateş gömleğimi
sürünüyorum sırtımda muğlak bir dava
ismi adalet konmuş n/ar-ı dünyaya
düşen her yeni gün sendin gelen günahlarıma
ve gelmeyen oldun sevaplarıma
gelsen
yorumu hayra çıkacaktı bu rüya
gelsen
cenneti bırakacaktım avuçlarına
aylardan kasım ve düşen son bir bahar
toprakta bir ölüm kokusu
yağmur umudun yortusu
reddi Hakim eşiğinde kesilmiş bu c/eza
vuslat kan kırmızı
ve gelen
ağyarın zalim uykusu
ölüm nasıl uyusunki
sahipsiz bir gündü gelen son şafak vakti sadrıma
dilim lal kes(il) miş s/özler kıyamet
ağlarken karanlık göklerin bağrında
Tuba'nın nuruydu düşen avuçlarıma
kirpiğinden vurlmuş bir Anka var kurumuş o dalda
ağlamakta merhamet ile bana
bakmadan günahlarıma
hissi yok zulmün heyhat
olsa
düşermiydi uykuma
kaf dağın(d) a mahkum bu derd-i rüya
Aşk boynuma saplarken iddetle seni
boğazımda dirilen gür sesli bir intihar demiydi
b/ahtıma düşen her acı canımı asarken uzak uzak
ölüm/ün nefe/sesiydi ruhumnda gezinen sancı
gelişin hep tuzak
kılıç sırtı bir kış gibi kapıyı çalışın
geldin
kar yağdı içime kirpiklerinden
geldin
ateş içtim dudaklarından
ve geldin
Aşk-ı kesip şah damarından
son kez geçtim içinden
bu gün bayram
sende geç benden
yol/un yedi kat cehennem...
ikibinonlukasımyirmiyedi...
Mehtap Hümeyragül DallıKayıt Tarihi : 28.11.2010 19:44:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla. kapı çalan! nedir o kapı çalan? o kapı çalanın ne olduğunu bilir misin? insanların ateşin etrafını sarmış pervaneler gibi olduğu, dağların da atılmış renkli yüne döğnüştüğü gündür (o kâria!) o gün kimin tartılan ameli ağır gelirse işte o, hoşnut edici bir yaşayış içinde olur. ameli yeğni olana gelince, işte onun anası (yeri, yurdu) hâviye' dir. nedir o (hâviye) bilir misin? kızgın ateş! --------------------- cezasız kalırmı hiç zerre kadarda olsa çekilen ve çektirilen bir çile... o vakit Aşka boynumuz kıldan ince....eyvallah...
![Mehtap Hümeyragül Dallı](https://www.antoloji.com/i/siir/2010/11/28/kac-hayat-uyanir-atesin-bagrin-d-a.jpg)
şaire saygılarımı sunarım
Talan edilmiş düşlerimin sessizliğiydi...
Hasret; öteki ben’i düşünürken ölmekti.
Kaç kez ölüp dirildiğimi lal sokaklar, saatler, denizler bilir…
...
Lal zamanlarda dermansız yaralarımı şiirlerle sardım,
Her dizede senden silinmez izler…
Yalnızlık, her şiirde sana hesapsızca koşmaktı,
O biletler ki, bir hazine gibi saklıyorum.
Gurbet, sen uzaklaştıkça azalan yanımdı, tütüne sığınan…
Sensizlikti, sevgisiz her coğrafyaydı…
...
KUTLARIM MEHTAP HANIM
daha çok şiir getirin..
harikaydı...
sevgi ve selamlar efendim :)))
TÜM YORUMLAR (11)