Hani bazen ağlarız
Teskin içindir yüreğimizi bu ağlayış
Sessizlikle bir bağ kurar dilimiz
Ne söylesek yetmez, kesmez
Bitmez katran karası acılarımız
Damla-damla düşer keder
Elemler çizme boyu
Ve bir gerçek şimdi kardeşlerimin yüzünde;
Hiçbir kara bu kadar temiz olmamıştı
Hiçbir ekmek bu kadar helal!
Sahi en son ne zamandı
Anaların, eşlerin, kardeş ve evlatların
Bir soluk kadar kısa
Ve bir ömür kadar uzun bu bekleyişleri
Hangi yaramıza dokunsam şimdi
Aynı ses duyulur her yanımızdan
Sarı kamış mı? Marmara mı? Van mı?
Bırak kardeşim bırak!
Kapkara yüreğimi temizlemez bu k/ömür
Ellerimi çekeyim mi soma? Ekmeğiniz kirlenmesin!
Kardeşlik vardı hani
Uhud da içilmeyen suyun susuzluğunda
Ölümü içmek daha hiçti kardeşliğin coşturan o lezzetinde
Ölüm içilmiş su dökülmüştü toprağa
Kazanan kardeşlik olmuştu ölüm meydanında
Şimdi bir kardeşlik daha var soma da
Namus ve şeref kokan bir nefesin uğultusunda;
'beni bırakın Mahmut'u çıkarın, o evli eşi hamile'
Allah'ım!
Nasıl titremesin arz bu söze!
Uzun mu uzun, okunmaz bu cümle...
Bir de şu yüreğimi titreten annenin feryadı
Mustafaaaaaaaammmmm!
Ekmeğimi verin gideyim abiler
Olmadı öleyim ekmeği götürün sizler
Ne büyük bir kavga bu
Bir ekmeye öl-öl bitmiyor
Ve şimdi ellerimi gözyaşlarım yine yakıyor
Biraz Filistin, biraz Mısır, biraz Suriye
Ve kapkara bir SOMA var avucumda...
Buyurun beyler, siz ısının bu kömürle
Cennet bizi ister
Duymadınız mı?
Şimdi karalar en temiz yüzler...
Alnımıza baktılar ilkin
Derin iki çizgi
Keder ve hüzün
Onur ve Şeref
Sordular hani;
Bir daha çalışır mısın orda?
Çalışırım tabi, çaremin bir tek hali var
Bir tek hale bin tane yüzle bakarız
Bembeyaz yüzde hep Nur var sanırız
Unuttuk oysa azizim
Bazı Nurlar Siyah olur!
Kayıt Tarihi : 12.9.2015 15:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soma Maden Kazasın da vefat eden kardeşlerimiz için kaleme alınmıştır.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!