Yalnızlığın boşluğunda darmadağan gece. UYUYAMIYORUM. Uyusam binlerce, milyonlarca kere yuvarlanacağım boşluktan, midemde garip bir kasılmayla, yüreğim hoplayacak. Belkide çıkıverecek ağzımdan korkuyla. KORKUYORUM! Rüyalarımdan. Ya Rüya iken birden bire gerçeye dönüşüverirlerse. Bir iblis çıkarda o leş gibi ağzıyla beni öperse ve binlerce koluyla beni sararda kurtulamazsam. Ya binlerce güzel kokulu çiçeğin bulunduğu bir yerde bulup kendimi kaybettiğim bir anda onların çiçekler değilde binlerce solucan'a dönüştüğünü görürsem. Büyüleyici bir müziğin, etkisiyle dans ederken kendimi tamtamların arasında bulursam. UYUYAMIYORUM! KORKUYORUM!
Yeni doğan bir bebeğin çığlıkları yırtıyor geceği. Yeni bir yaşama veda ediyor sanki, merhaba diyecekken. Kötü bir düş gibi. Uyanık kalmak için düşlüyorum düşlerimi. Hayallerimi bozuyorum ve usta bir inşaat işçisi gibi yeniden kuruyorum. Tamam ama daha iyi olmalıydı kaygısıyla bir Tilki kafasıyla değiştiriyorum. Acımak Yok! . Yeniden... Yeniden... Bir tırpanla boşaltarak beynimi dümdüz getmek istiyorum. Korkusuz bir dünya ve güzel hayaller ekmek için.
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.