her gece karabasanlar kuşatıyor uykularımı
çığlıklarımın ağzını kapatıyor yokluğun
bam teli korkular döküyorlar içime
gözlerimi oyuyorlar
ay tutumu gölgelerde
vefasızlığımın oyuğundan atıyorlar beni
avuçlarının ateşine düşüyorum
affının umuduyla bakıyorum yüzüne
yüzün kum gibi savuruyor beni
hıçkırıklarının teneşirinde çarpıyor kalbim
ölüşümün cenazesi kalkıyor gözlerinden
ellerimi uzatıyorum ellerine
ellerin ellerimi kesiyor
sana gelen tüm yollara
dağların geçilmezliğini taşıyor
tanrının işçileri
ağır ağır kayboluyorum gözbebeğinde
buluştuğumuz tüm yerler yıkılıyor
ağlayışımı kuşanıyor taşlar
içimde megofonik bir ses
ayrılığın ebediyetini duyuruyor
aşk’ın tüm dualarını okuyorum
sensizliğin kıyameti kopmasın diye
...
vefasızlığımın sarkaçlarından damlayan
vicdanımın delik deşikliğindeyim
aklımın hangi hücresine sığınsam
sen varsın
sana koşuyorum kollarım açık
hayalinle kuçaklaşıyor sarılışlarım
gözyaşlarını akıyor
katran karası karanlıklar
gidişimin salkım söğütlüğünde
intihar ediyor bakışların
bir ceylan vuruluyor pınarın başında
acının geç kalmışlığını ağlıyor avcı
bugün
vefasızlığımın
doğum günü
aklımı söküyor yerinden
ettiğin beddua:
uykuların kâbus olsun
10 kasım 2010/ Augsburg
Kayıt Tarihi : 31.7.2011 22:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!