Söyle ki gönülden olsun muhabbetimiz. Ey yar-i mutlakta ittifakımızla büyüyüp ulvileşen gayemiz....Sessizliğimi, sessizliğimizin arkasında ardı sıra tırmanan düşüncelerimiz! işte buradayım, ya sizler, evet sizler! Nerelerdesiniz?
Bir umut treninde adımlanan o yolların ahengine bırakmışız kendimizi.Ağır ağır harekatın bir göz kapamasında ki hülyasını tadımlıyorduk. Hayat vagonlarının birbirine kenetlenmiş,onların bölümlenmesinde tırmanarak ileriye bakıyorduk.Bir, iki, üçüncü vagon derken....Bakmışız ki ufkumuz; hayata dair bembeyaz bir sayfaya dönüşüyor, idrakin fevkine varmış ama iş işten geçmiş edasıyla mırıldanmaya koyuluyor, mırıltıların arkasından söylenme, hayıflanma, kınamalar..... tükenmiyordu. Ve.... Keskin ve derin bir ramak kalıyor, başka bir alemin aralanmasına.....
Neye dair kazandıklarımın varlığı, mevcudiyetine akıl erdiremediğim makamatın elde edilişleri nerede? Asırlara taş çıkartan keder ve ağlamaklığımın mahsülünü, hangisinin fedakarlığınaydı.? Tutkulu ve aşıkane düştüğüm menfaatimin o yüce neticesi hangi avucumda? Kelimeler.....Uçsuz diyarın manalarda ki hududunda nihayet bulan kelimeler...Anlatılmaz ve yaşanlmaz, yüreğiminde kavrum kavrum alevlerin çilekeşleştiren elemleriyle....
Sonrasında idrak ve gönül gözlerinin açıldığı esrarengizlik" Beyan" oldu ve dönülmez yolun ufkunda, bir hayale; "Yaşamak..." denilen kavramın cilvesine, dönülmeyecek veda ediliyordu. Son karanlık tünelin bizi yuttuğunu hissediyor; Ya derin bir karanlıkta aydınlığı yahut aydınlık sandığımız karanlığın içine doğru adımlanıyordu."Yaşamak..." mazide ki yaşanmışlıklarla zuhur ediyor, neticeyi taçlandırıyordu.
görünmez bir el kilitler kapılarımı,
miskinliğimden değil bu minnet
çaresizim seni sevdiğimi söyleyemem.
Dilsizim.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta